Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

download Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

of 268

Transcript of Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    1/268

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    2/268

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    3/268

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    4/268

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    5/268

    XLVII. Jo'nun Vasiyeti 725

    XLVIII. Kuatma 740

    XLIX. Dostluk Vazifesi 758

    L. Esther'in Hikyesi 773

    LI. Aydnlanma 784

    LII. nat 796

    LUI. z 808

    LIV. Maym Patlatmak 820

    LV. Ka 842

    LVI. Takip 858

    LVII. Esther'in Hikyesi 867

    LVIII. Karl Bir Gn ve Gecesi 886

    LIX. Esther'in Hikyesi 901

    LX. Perspektif 915

    LXI. Bir Keif 929

    LXI I. Bir Baka Keif 940

    LXIII. Demir elik 950LXIV. Esther'in Hikyesi 958

    LXV. Dnyann Balangc 969

    LXVI. Lincolnshire'da 977

    LXVII. Esther 'in Hikyesinin Sonu 982

    XXVIII . Blm

    DEMRC USTASI

    Sir Leicester Dedlock imdilik aile gutuna galebe alm; birkez daha hem mecazi hem de dz anlamda ayaklan zerinde.Lincolnshire'daki yerlerinde sular yine alak arazileri basm,nem de muhafazal olmasna ramen Ghesney Wold'a szm, Sir

    Leicester'n kemiklerine de. Geni minelerde yalazlanan veaalarn nasl kurban edildiini grp kalarn atan koruluaalacakaranlkta gz krpan rp ve kmr ateleri -Dedlock odu-nu ve tufan ncesi ormanlar- dman uzak tutmaya yetmiyor.Btn evi dolaan scak su borular, aralarna bez sktrlm

    pe nc er el er le kap la r, paravanla rla pe rd el er atel er in eks ikl ii nitamamlamakta ve Sir Leicester'n ihtiyalarn karlamakta ye-tersiz kalyor. Bunun zerine sosyetik haber alma rgt bir sa-bah yer in ku la na Le yd i De dl oc k' un bu yak nl ard a e hre gel ipbir iki ha fta ka lma snn bekl en dii ni syl yor .

    Byk adamlarn bile fakir akrabalarnn olmas ackl bir ha-kikat. Aslnda byk adamlarn genelde kaldrabileceklerinden

    daha fazla fakir akrabalar oluyor; tpk kanunsuzca dklm ba-ya kan gibi, kpkrmz asil kan da haykryor ve kendini duyu-ruyor. Sir Leicester'n ok ok uzak kuzenleri, eninde sonundaortaya kmalar asndan cinayete benziyorlar. Aralarnda ylefakirleri var ki, Dedlocklarn altn zincirine eklenen halkalar ol-mak yerine ilk bata sradan demirden dklp adi hizmetlerdebu lunsalar onlar ad na dah a iyi ol urmu diy e d ne ce i gel iyorinsann.

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    6/268

    Ancak Dedlock asaletinin bir paras olduklar iin (kibarama krsz birka i haricinde) herhangi bir ey yapamazlar. Buyzden de zengin kuzenlerini ziyaret edip, veren olursa boralrlar, alamadklarnda paspal bir hayat srerler, kadnlar koca,erkekler kar bulamazlar, dn arabalara binip, asla kendileriveremedikleri ziyafetlere giderler ve afatafatl hayatn iinde

    kr topal idare ederler. Aile serveti pek ok kiiye blnmtrve kimse onlar ne yapacan bilemez.

    Sir Leicester'n tuttuu taraf tutan ve onun gibi dnenherkes az ok kuzeni gibidir. Lord Boodle'dan, Foodle Dkne,

    No od le 'a kad ar Sir Le ic es te r gst eri li bir r m ce k gibi akr aba -lk alarn uzatr. Ama Herkeslerin kuzeni olarak marur bir haltaknsa da, Hikimselerin kuzeni olarak kendi erefli tavr do-rultusunda ilgili ve cmert biridir; u anda da rutubete ramenChesney Wold'da bir ehit sadakatiyle bylesi bir sr kuzeniarlyor.

    Bunlarn en n saflarnda Volumnia Dedlock yer alyor; m-

    him ifte akrabalk balarna sahip (altmnda) gen bir hanm;annesi tarafndan da baka bir mhim ailenin fakir akrabas olu-yor. Bayan Volumnia hayatnn baharnda, renkli ktlardan ss-ler yapmak, gitar eliinde ispanyolca arklar sylemek, kr ev-lerinde cevab kelime oyunlarna dayanan bilmeceler sormak gi-bi ye te ne kl er i old uu iin yir miy le k rk yala r ara snda ki hay a-tn gayet makul bir biimde geirmiti. Daha sonra ad ka-lp, insanolunu spanyolca arklaryla sktna karar verilinceBath'e ekildi; imdi orada Sir Leicester'n hediyesi olan bir yl-lkla kt kanaat geiniyor ve ara sra kuzenlerinin kr evlerine zi-yarete gidiyor. Bath'de ince bacakl, devety pantalonlu iticibe ye fe nd il er de n olu an gen i bir muhi ti var ve o kas vet li eh ir-de pek revata. Ama ruj srme konusundaki naho arl veku yumurtas byklndeki sahte incilerden yaplm birkolyeyi srekli takmaktaki srar yznden baka yerlerde pekmerakls yok.

    Biraz shhatli ileyen herhangi bir lkede Volumnia mutlakamuhtalar listesine alnp, aylk balanrd. Onu listeye almakiin gayret gsterilmiti; hele William Buffy greve geldiindeadnn yllk iki yz pound alanlarn yanna yazlaca bekleni-

    yordu. Ama William Buffy, beklentilerin aksine, her naslsa buii yapmann zaman olmadn kefetmiti; Sir Leicester Ded-lock da lkenin mahva srklendiinin birinci net kant olarakona bunu gstermiti.

    Bir de Saygdeer Bob Stables var; bir veteriner ustalylalk yem yapar, ou avcdan da daha iyi niancdr. lkesine ma-

    a dolgun, derdi ve sorumluluu olmayan bir ite hizmet etmekiin bir sredir byk bir istek duyuyor. Dzenli bir siyasi top-lulukta byle itibarl akrabalar olan hevesli gen bir beyefendi-nin bylesi bir istei hzla deerlendirilirdi; ama William Buffygreve geldiinde, her naslsa bu kk iin de halledilmesi-nin zaman olmadn fark etmiti; Sir Leicester Dedlock l-kenin mahva srklendiinin ikinci kant olarak ona bunugstermiti.

    Kuzenlerin geri kalanlar muhtelif ve kabiliyetlerde hanm-lar ve beyefendiler; byk ounluu makul ve saduyulu, bukuzenlik ban grmezden gelebilseler hayatta baar kazanabi-

    lirler; ama hal u ki bu akrabalk hepsini kt ynde etkiliyor,manasz lzumsuz yollara sapyorlar ve nasl kimse onlar ne ya-pac a n bil emi yor sa kend iler i de kend iler in i ne yap acakl ar nbil emi yor lar .

    Her yerde olduu gibi bu toplulukta da Leydi Dedlock'unhkimiyeti mutlak. Kendi kk dnyasnda (nk sosyetednyas bir kutuptan dierine uzanmyor) gzel, zarif, hnerlive gl; tavrlar ne kadar hoyrat ve kaytsz olsa da Sir Leices-ter'n evinin kymetini ve zarafetini artrm. Kuzenler, hattaSir Leicester onunla evlendiinde kriz geiren yal kuzenlerbil e ona ge re kl i sayg y gs ter iyo rlar; Sayg deer Bob St ab les,her gn kahvaltyla le yemei arasnda, setii birine, onunb t n ah rdaki en tm arl ka d n ol du u nu yinel iyor; en sevdi iorijinal belirlemesi bu.

    Hayalet Yolundaki (ieriden duyulmayan) ayak sesinin, so-ukta braklm merhum bir kuzenin de ayak sesi olabilecei bukasvetli gecede Chesney Wold'un uzun oturma odasndaki misa-firler bunlar. Yatma vakti yakn. Yatak odasndaki ateler, duvar-lara ve tavanlara suratsz mobilya hayaletleri drerek harl ha-rl yanyorlar. Yatak odalarna giderken alnacak mumlar kapnn

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    7/268

    yanndaki uzak bir masann zerinde bekleiyorlar ve kuzenlerdivanlarn zerinde esniyor. Piyanodaki kuzenler, maden suyutepsisinin bandaki kuzenler, oyun masasndan kalkan kuzen-ler, atein etrafna toplanm kuzenler. Kendine ait minenin(iki mine var) bir tarafnda Sir Leicester oturuyor. Geni mi-nenin teki tarafnda leydimiz masasnda. Volumnia daha imti-

    yazl kuzenlerden biri olduundan ikisinin arasnda gsterili birkoltukta oturuyor. Sir Leicester, muazzam bir honutsuzluklarujuna ve inci kolyesine bakyor.

    "Arada bir merdivenlerde," diyor Volumnia mayho bir ses-le, uzun bir gece ve i karatc konumalardan sonra dncelerioktan yataa girmi bile, "hayatmda grdm en gzel kzlar-dan biriyle karlayorum."

    "Leydimin protege'si," diyor Sir Leicester."Ben de yle dnmtm. O kz ancak mstesna bir g-

    zn fark edeceini tahmin ettim. Mthi bir ey. Bebek gibi birgzellii var," diyor Bayan Volumnia, "ama kendince mkem-

    mel; yle pembe beyazn hi grmemitim!"Sir Leicester, ruja o muazzam honutsuzlukla bakarken buszlere katlr gibi grnyor.

    "Aslnda," diyor leydimiz, mayk bir sesle, "iin iindemstesna bir gz varsa o da Bayan Rouncewell'in gz, benimkideil. Rosa onun kefi."

    "Sizin zel hizmetiniz, deil mi?""Hayr. Her eyim; gzdem - sekreterim - ulam - akln-

    za ne gelirse.""Bir iek, ku, resim ya da kani gibi -yok kani olmad-

    herhangi gzel bir ey gibi onu yannzda bulundurmaktan ho-lanyorsunuz, deil mi?" diyor Volumnia kendini onun yerine

    koyarak. "Ne ho! Emektar Bayan Rouncewell ne kadar iyi g-rnyor. Epeyce yalanm olmal ama yine de ok hareketli vealml! -Gerekten de sahip olduum en iyi arkada!"

    Sir Leicester, Chesney Wold'un khyasnn dikkate deer bi-ri olmasn doru ve mnasip buluyor. Dahas Bayan Rounce-well'e kar byk saygs var ve onun vldn duymak hou-na gidiyor. Bu yzden de "Haklsn, Volumnia," diyor ki Volum-nia bunu duymaktan mthi memnun oluyor.

    "Kz yok, deil mi?""Bayan Rouncewell'in mi? Hayr, Volumnia. Olu var. As-

    lnda iki olu var."Mzmin sknt illeti bu akam Volumnia tarafndan depre-

    tirilen leydimiz bezgin bezgin mumlara bakyor ve sessizce iiniekiyor.

    "amzn nasl bir karmaaya dtnn de en gzel r-nei; snr talarnn kaldrlmasnn, barajlarn almasnn, ay-rmlarn yerle bir edilmesinin en gzel rnei," diyor Sir Leices-ter ihtiaml bir zntyle; "Bay Tulkinghorn, Bayan Rounce-well'in olunun Parlamento'ya girmeye arldn haber ver-di."

    Bayan Volumnia keskin bir lk atyor."Yanl duymadn," diye yineliyor Sir Leicester. "Parlamen-

    to'ya.""Hi byle bir ey duymamtm! Aman tanrm, adam ne i

    yapyor?" diye baryor Volumnia.

    "Yanlmyorsam Demirci Ustas." Sir Leicester bunu ar-bal lk ve ph ey le ar ar sy lyo r, san ki adam n ii ne Kur -uncu ra ya da baka bir madenle baka trl bir ilikiyi be-lirten herhangi bir ey denmediinden emin deilmi gibi.

    Volumnia kk bir lk daha atyor."Bay Tulkinghorn'un bana verdii bilgi doruysa bu teklifi

    reddetmi, eminim dorudur, Bay Tulkinghorn her zaman do-ru ve kesin bilgi verir; yine de," diyor Sir Leicester, "yine deanormallii azaltmaz bu; insann aklna tuhaf dnceler getiri-yor -irkiltici dnceler."

    Bayan Volumnia mumlardan tarafa bakarak ayaa kalkncaSir Leicester nezaketle odada byk bir tur atarak bir mum ge-

    tiriyor ve leydimizin nndeki lambadan mumu yakyor."Rica ederim," diyor bu ii yaparken, "bir iki dakika daha bu-

    rada kaln leydim nk szn ettiim bu adam bu akam ye-mekten biraz nce geldi ve gayet mnasip bir notla"; Sir Leices-ter hakikate duyduu alkanlk haline gelmi saygyla bu noktazerinde duruyor; "itiraf etmeliyim ki ok mnasip ve gzel yazl-m bir notla -bu gen kz konusunda sizinle ve benimle ksa birgrme yapmak istediini belirtti. Bu gece gitmek yolunda bir is-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    8/268

    470

    tek belirttii iin de onu bu gece yatmadan nce greceimizi sy-ledim."

    Bayan Volumnia nc bir kk lkla ev sahiplerine-O Tanrm! -neydi ad? -Demirci Ustasndan- bir an nce kur-tulmalarn dileyerek hemen kayor!

    Dier kuzenler de tek bir tane kalmamacasna dalyorlar.

    Sir Leicester an alyor. "Khya dairesindeki Bay Rounce-well'e selamlarm ilet, onu imdi kabul edebileceimi syle."

    Btn sylenenleri aktan aa hafif bir merakla dinlemiolan leydimiz, Bay Rouncewell ieri girerken ona bakyor. Ellisi-ni biraz am belki, annesi gibi dzgn yapl; berrak bir sesi, si-yah salarnn biraz gerilerine ekildii geni bir aln ve kurnazama ak bir yz var. Siyahlar giymi, csseli ama gl ve atik,sorumluluk sahibi bir beyefendi. Gayet doal ve rahat bir havasvar; huzuruna kt bu mhim insanlardan da hi ekiniyormugibi durmuyor.

    "Sir Leicester ve Leydi Dedlock, sizi rahatsz ettiim iin

    pe i ne n z r di le dii me gre yapabi lece im en iyi ey laf m m-kn olduunca ksa kesmek. Teekkr ederim, Sir Leicester."Dedlocklarm reisi kendisiyle leydimizin arasndaki bir diva-

    n bayla iaret ediyor. Bay Rouncewell sessizce oraya oturuyor."ilerin youn olduu, pek ok teebbsn yapld u

    gnlerde, benim gibi insanlarn yle ok yerde yle ok iisi varki srekli bir yerden bir yere gitmek zorunda kalyoruz."

    Sir Leicester demirci ustasnn bu meknda telaa gerek ol-madn hissedeceinden emin; sarmaklarla yosunlarn olgun-laacak zaman bulduu, boum boum karaaalarn ve glgelimeelerin yz yldr dklen yapraklar ve ereltiler arasnda g-ml durduu sessiz baheye kk salm o tarihi evde, terastaki

    gne saatinin asrlardr dilsizce, her Dedlock'un -yaad md-dete- ev ve arazi gibi mal olan bir Zaman gsterdii bu yerdetelaa gerek yok. Sir Leicester kendisinin ve Chesney Wold'unataletini demirci ustalarnn bitmek bilmez kouturmasnn kar-sna koyarak koltuunda oturuyor.

    "Leydi Dedlock ltuf gstermi," diyor Bay Rouncewell,ondan tarafa saygl bir bak ve bir selamla, "Rosa adnda gzelbir ge n kz yanna alm . Beni m o lum Ros a'ya k olm u; ona

    evlenme teklif etmek iin ve kabul ederse -ki edeceini zanne-diyorum- nianlanmak iin benim iznimi istedi. Bugne kadarRosa'y hi grmemitim ama olumun zevkine gvenim vard-ak konusunda bile. Kz tam olumun anlatt gibi buldum,tabii, deerlendirebildiim kadaryla; annem de ondan bykvgyle sz etti."

    "Her adan bu vgy hak ediyor," diyor leydimiz."Bunu sylemeniz beni mutlu etti, Leydi Dedlock; onun

    hakkndaki mspet fikirlerinizin benim iin ne kadar deerli ol-duunu sylememe gerek yok."

    "Buna hi gerek yok," diyor Sir Leicester, tarifsiz bir ihti-amla nk demirci ustasnn biraz fazla rahat konutuunu d-nyor.

    "Hi gerek yok, Sir Leicester. imdi, benim olum ok genbir er kek, Rosa da ok gen bir kad n. Ben nasl ke nd im e bir yolizdiysem olumun da izmesi lazm; u anda evlenmesi sz ko-nusu deil. Ama bu gzel kzn onunla nianlanmay kabul etme-si halinde diyelim ki nianlanmalarna izin verdim, bir samimiyetgstergesi olarak hemen sylyorum ki -Sir Leicester ve LeydiDedlock eminim beni anlayacak ve balayacaksnz- kznChesney Wold'da kalmamas gibi bir art ne sreceim. Buyzden de olumla derinlemesine konumadan nce, kzn bura-dan uzaklamas sizleri rahatsz edecekse ya da buna izin verme-yecekseniz, msait bir zamanda oluma bu meseleyi kapatmas-n ve olduu yerde brakmasn syleyeceimi bildirmek iste-rim."

    Chesney Wold'da kalmayacak! Bir art var! Sir Leicester'nWat Tyler'a ve mealelerle sokaklara dklmek haricinde hibirey yapmayan demir blgelerindeki insanlara dair btn kurun-

    tular yamur olup tepesine boalyor; kafasnn sadece seyrelmibey az salar de il, favo ril eri de tik sinti yle di ke n di ke n oluyor.

    "Bundan unu mu karmalym," diyor Sir Leicester, "Ley-dim unu mu karmal," hem valye ruhuyla hem de onun sa-duyusuna duyduu byk gvenle; "Bay Rouncewell, ben veleydim, Chesney Wold'un bu gen kadna uygun olmadn yada burada ona bir zarar gelmesinin muhtemel olduunu mu -karmalyz?"

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    9/268

    "Elbette ki hayr, Sir Leicester.""Bunu duyduuma sevindim." Sir Leicester gerekten de

    ok azametli."Rica ederim, Bay Rouncewell," diyor leydimiz, Sir Leices-

    ter' sanki bir sinekmi gibi elinin bir hareketiyle savuturarak,"ne demek istediinizi bana aklayn."

    "Memnuniyetle, Leydi Dedlock. Bunu gerekten de ok is-terim."

    oka allm, alkanlk haline gelmi ifadesizliine ra-men ziyaretinin bir azim ve kararllk timsali olan gl Saksonyznden gizleyemedii fazlasyla hzl ve faal zeksn perdele-yen durgun yzyle dinliyor leydimiz, ara sra ban hafife ee-rek.

    "Ben sizin khyanzn oluyum, Leydi Dedlock; ocuklu-um bu evde geti. Annem yarm asrdr burada yayor, buradaleceine de hi kukum yok. O kendi konumunda, ngilte-re'nin gurur duyabilecei tam bir sevgi, ballk ve sadakat nu-

    munesi; ama onun bu zelliklerinin getirdii hakl gururu ya damkfat tek tarafa mal etmek doru deil; nk bylesi numu-neler iki tarafn da yksek kymet arz etmesiyle mmkn olur;bir tar af n k ymet i di e ri nd en aa deil di r. "

    Sir Leicester meselenin bu ekilde ortaya konmasna birazboz ulu yor ama e ref i ve ha ki ka t sevg isi on un demir ci ust as nnsylediklerini rahata ama sessizce kabul etmesini salyor.

    "Bu kadar ak bir eyi dile getirdiim iin kusura bakma-yn, ama annemin buradaki konumundan utandm gibi bir so-nuca aceleyle varlmasn istemedim," gzlerini belli belirsiz SirLeicester'a evirerek, "ya da Chesney Wold'a ve aileye hak et-tii saygy gstermediim gibi bir sonuca. Annemin bunca yl-

    dan sonra emekliye ayrlp yanma gelmesini isteyebilirdim- is-tedim de Leydi Dedlock. Ama bu gl ba koparmann onunkalbini kracan fark ettiimden beri bu fikirden vazgetim."

    Sir Leicester, Bayan Rouncewell'in doal yuvasndan kopa-rlp hayatnn geri kalann bir demirci ustasyla geirmesi fikrikarsnda yeniden pr azamet kesiliyor.

    "Ben raklk, iilik yaptm," diye szne devam ediyor zi-yareti mtevaz, ak bir tavrla, "Seneler boyunca ii maayla

    473

    yaadm ve belli bir noktann tesinde kendi kendimi eitmekzorunda kaldm. Karm bir kalfann kzdr, sradan bir eitim al-mtr. Szn ettiim olumun haricinde kzmz var; nemutlu ki onlara kendi sahip olduumuz imknlardan daha fazla-sn salayp hepsine ok iyi bir eitim verebildik; hem de okiyi. Onlar her trl mevkiye layk olabilecek bir biimde yeti-

    tirmek en byk kaygmz ve zevkimiz olmutur."Lafn burasnda babacan ses tonuna hafif bir bbrlenme

    karyor, sanki iten ie "Chesney Wold'a bile," demi gibi. Buyzden de Sir Leicester'n azameti bir kat daha artyor.

    "Btn bunlar yaadmz yerde ve ait olduumuz snftayle yaygn ki, Leydi Dedlock, herkesin uygunsuz evlilik dedi-i ey bizim orada pek rastlanmadk bir hadise deil. Bazan biroul babasna, diyelim ki fabrikada alan gen bir kadna kolduunu sylyor. Kendisi de bir zamanlar fabrika iisi olanbaba mu ht em el en ilk ba ta haya l kr kl na ur aya cak tr . O luiin daha farkl planlar olabilir. Ama gen kadnn salam bir ka-rakteri olduuna kanaat getirdikten sonra oluna 'Bu konudaciddi olduuna emin olmam gerek. Bu ikiniz iin de ciddi birmesele. Bu yzden de bu kz iki yllna okula gndereceim -'ya da 'Bu kz u kadar sreliine kz kardelerinin okuluna yer-letireceim, bu esnada onu fazla ziyaret etmeyeceine dair ba-na eref sz ver. Bu srenin bitiminde ona salanan imknlar-dan faydalanp seninle eit konuma geldiinde yine ayn fikirdeolursa sizi mutlu etmek iin zerime deni yaparm,' diyebilir.Size anlattm trden pek ok vaka grdm, leydim, bunlar ba-na imdi takip etmem gereken yolu da gsteriyorlar."

    Sir Leicester'n azameti infilak ediyor. Sakin ama dehetengiz."Bay Rouncewell," diyor Sir Leicester, sa eli mavi ceketi-

    nin gsnde -salondaki tabloda verdii pozda: "ChesneyWold'la bir-" diyor tkanmamak iin kendini zorlayarak "fabri-kay bir mi tutuyorsunuz?"

    "Bu iki yerin ok farkl olduunu sylememe gerek yok, SirLeicester; ama mevcut durumda aralarnda bir paralellik buluna-

    bil ir. "Sir Leicester rya grmediine inanabilmek iin azametli ba-

    kn uzun oturma odasnn bir tarafndan teki tarafna yneltiyor.

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    10/268

    474

    "Leydimin -leydimin yanna ald bu gen kadnn kyokulunda okuduundan haberiniz var m, efendim?"

    "Sir Leicester, bundan haberim var. ok iyi bir okul, bu ai-le de okula byk yardm yapyor."

    "Madem yle, Bay Rouncewell," diyor Sir Leicester, "sz-n ettiiniz vakann bu durumla alakasn anlayamyorum."

    "Ky okulunun olumun karsnn bilmesini istediim hereyi retmediini sylesem," diyor demirci ustas biraz kzara-rak "meseleyi sizin iin daha anlalr bir hale getirmi olurmu-yum acaba, Sir Leicester?"

    Chesney Wold'un el dememi ky okulundan btn top-lum atma; btn toplum atsndan, kendi ilmihalini umursa-mayan, onlara verilmi mevkiden (Sir Leicester'n hzl mant-na gre kesinlikle ve ebediyen kendilerini iinde bulduklar ilkmevkidir bu) kan insanlar (demirci ustalar, kuruncu raklar,bi lm em ne le r) sayesinde b y k at lak lar alan o atya; ora dan daba ka ins anl ar ei tip mevk iler in i at rt may a, by lece de hu du tiaretlerini ykmaya, barajlar amaya, falan filan; Dedlock zihni-nin hzl ilerleyii bu ekilde.

    "Leydim, rica ederim. Bir dakika izin verin." Leydi Dedlockkonuma niyetini belli eder gibi olmu. "Bay Rouncewell, vazife,mevki, eitim -ksacas her konudaki- fikirlerimiz yle taban taba-na zt ki bu tartmay uzatmak hem sizin hem de benim hislerimi-zi rencide edecek. Bu gen kadn leydimin ilgisi ve liitfyla onur-landrlmtr. Kendini bu ilgi ve ltuftan mahrum etmek istiyorsaya da kendini herhangi birinin kendine has fikirlerinden -kendinehas dememe izin verin- geri bu fikirlerin benim gzmde birinandrcl olmadn belirtmek durumundaym -kendine hasfikirlerinden etkilenerek kendini bu ilgi ve ltuftan mahrum et-

    mek istiyorsa, bunu yapmakta zgrdr. Bizimle ak konutuu-nuz iin teekkr ederiz. Gen kadnn buradaki konumu zerin-de iyi ya da kt bir etkisi olmayacaktr. Bunun tesinde bir szveremeyiz; artk bu konuyu kapatrsanz ok memnun oluruz."

    Ziyareti leydimize bir ans tanmak iin bir an bekliyor amao bir ey sylemeyince ayaa kalkyor ve cevaben:

    "Sir Leicester ve Leydi Dedlock, alakanz iin teekkr et-meme msade buyurun; size son olarak oluma mevcut niyetin-

    den vazgemesini ciddiyetle tavsiye edeceimi belirtmek iste-rim. yi geceler!"

    "Bay Rouncewell," diyor Sir Leicester, beyefendi mizacnnltsyla, "ge oldu, yollar karanlk. Umarm zamannz ok ky-metli deildir de leydimle benim bu gecelik olsun size ChesneyWold'un misafirperverliini sunmamza izin verirsiniz."

    "Ben de yle," diye ekliyor leydimiz."ok teekkr ederim ama lkenin teki ucunda bir sabah

    randevusuna tam zamannda yetiebilmek iin btn gece yolalmam gerekiyor."

    Bu szlerin ardndan Bay Rouncewell ayrlyor; o odadan -karken Sir Leicester an alyor, leydimiz de ayaa kalkyor.

    Leydimiz yatak odasna gittiinde atein yannda dncelidnceli oturuyor; Hayalet Yolu'nu dikkate almadan, ierikiodada yaz yazan Rosa'ya bakyor. En nihayet onu aryor.

    "Buraya gel, ocuum. Bana doruyu syle. Ak msn?""Aaa! Leydim!"

    Leydimiz yere bakan kzarm yz grnce glmseyereksoruyor:"Kim bu? Bayan Rouncewell'in torunu mu?""Evet, leydim. Ama ona k mym bilmiyorum - daha.""Dahas da ne, seni kk sersem! O sana k m, daha?""Sanrm benden biraz holanyor, leydim." Rosa alamaya

    bal yor ."Bak ocuum. Gen ve drstsn, bana bal olduuna da

    inanyorum.""Gerekten de balym, leydim. Size ne kadar bal oldu-

    umu gstermek iin dnyada yapmayacam ey yok.""Daha yanmdan ayrlmak istemezsin, deil mi Rosa, bir

    k iin bile?""Hayr leydim! Hayr!" Rosa bu dnceden rkm vazi-

    yette ilk olarak gzlerini kaldryor."Bana al, ocuum. Benden korkma. Senin mutlu olman

    istiyorum, bunun iin elimden geleni yapacam -tabii bu dn-yada birini mutlu etmeyi becerebilirsem."

    Rosa gzyalaryla ayann dibine diz kp elini pyor.Leydimiz gzleri atee dikilmi, elini tutan bu eli, iki elinin ara-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    11/268

    476

    snda evirip evirdikten sonra zamanla elinden brakyor. Onuby le dal gn gren Rosa usu lca ek ili yor ama ley dim izi n gzl erihl atete.

    Ne yi aryor? Art k olm aya n, hi olmam bir eli mi, hay at nmucizevi bir biimde deitirecek bir dokunuu mu? Yoksa Ha-yalet Yolu'nu dinleyip, bu ayak sesinin en ok kiminkine benze-

    diini mi dnyor? Bir erkein mi? Bir kadnn m? Srekliona doru yaklaan kck bir ocuun ayak tprtlar m? ze-rinde bir hzn var; yoksa bir leydi neden kapsn kapatp yapa-yalnz mine banda otursun ki?

    Volumnia ertesi gn gidiyor, dier btn kuzenler de leyemeinden nce dalyor. Sir Leicester'n kahvaltda BayanRouncewell'in olundan yola karak hudut iaretlerinin ykl-mas, barajlarn almas, toplumun atsnn atlamasndan szetmesi kuzen alaynn tek yesini bile artmyor. Teessre ka-pl may an, bu nu Wil lia m Bu ff y' ni n zay fl na yor may an , hil e vedesiseyle bir kr evinden -bir maatan- ya da o tip bir eylerdenmahrum braklmadn dnmeyen yok. Volumnia'ya gelince,Sir Leicester eliinde byk merdivenden inerken, sanki Ku-zey ngiltere'de rujunu ve inci kolyesini elinden alacak bykbir aya klanma k m gibi mevzuya de m vurm adan edemiyor .Bylelikle, hizmetilerin ve uaklarn kouturma sesleri arasn-da -nk kendilerine bakacak takatlar olmasa bile uaklara vehizmetilere bakmalar akrabalk balarnn gereklerinden birikuzenler semann drt rzgrna dalyor; esip duran ayaz birrzgr boalan evin yaknndaki aalardan bir saanak indiriyor,sanki btn kuzenler yapraklara dnm gibi.

    XXIX. Blm

    GEN ADAM

    Chesney Wold kapal, hallar drlp kasvetli odalarn ke-lerine konmu, parlak damasko demeler kahverengi klflariinde ile dolduruyor, oymalarla yaldzlar eza ekiyor ve Ded-lock atalar yine gn ndan ekiliyorlar. Evin etrafnda yap-raklar sapr sapr dklyor -ama asla aceleyle deil, arbal veyava bir lm hafifliiyle dne dne szlyorlar. Bahvan y-lan yapraklar istedii kadar sprsn, el arabalarna tktrpba ka ye rlere d ks n , yi ne de ye rd e bi lek boyu bir ikiyorl ar. Is-lkl rzgr Chesney Wold'un etrafnda uluyor; sert yamur tpr-dyor, pencereler tkrdyor, bacalar inliyor. Yollarda sisler sakla-nyor, manzaray kapatp, bir cenaze alay gibi ykseklere ilerli-yorlar. Btn evde souk, ssz bir koku var, kk bir kiliseninkokusu gibi ama daha kuru; sanki uzun gecelerde merhum Ded-lock'lar burada yryp mezarlarnn kokusunu arkalarnda bra-kyorlar.

    Ama Chesney Wold'la nadiren ayn ruh halinde olan, o en-lendiinde pek enlenmeyen, bir Dedlock'un lm haricinde o

    mateme girdiinde mateme girmeyen ehirdeki ev l l uyan-m. Ancak byk bir debdebeye yaraacak ekilde scak ve ay-dnlk, sera iekleri sayesinde zerrece kn izini tamayan hokokulara brnm; yle sessiz ve sakin ki odalarn sknetinisadece saatlerin tkrts ve harl atelerin trts bozuyor; SirLeicester'n m kemiklerini adeta gkkua renginde yn-lere saryor. Sir Leicester vakur bir keyifle ktphanedeki b-yk atein nnde oturmaktan, ltfedip de kitaplarnn arkalar-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    12/268

    ni okumaktan ya da gzel sanatlardan yana beeni dolu bir bakfrlatp onlar onurlandrmaktan memnun. nk hem eski hemde modern tablolar var. Sanatn ara sra uzmanlamaya tenezzlettii Maskeli Balo Ekolnde, bir mezattaki paralar gibi kata-loglanmaya gelebilecek tablolar bunlardan bazlar. Mesela "yksek arkalkl sandalye, bir masa ve rts, (iinde arap olan)

    uzun boyunlu ie, bir yayvan ie, bir spanyol kadn kostm,model Bayan Jogg'un yznn drtte nn portresi ve iindeDon Kiot bulunan bir zrh." Veya "Bir ta teras (atlak), uzakta

    bir gon dol , te pe de n tr naa bir Ve ne di k sen atr giysis i, mode lBayan Jogg'un profili eliinde nakl beyaz saten kostm, sapmcevher ilemeli altn bir pala, (nadide) Maribi elbisesi veOthello."

    Bay Tulkinghorn sk sk gelip gidiyor; mal mlk ileri var,yenilenecek kira anlamalar falan. Leydimizi de sk sk gryor;ikisi de her zamanki gibi ifadesiz, kaytsz ve birbirlerine karumursamazlar. Yine de belki leydimiz bu Bay Tulkinghorn'dankorkuyor, o da bunu biliyor. Belki avukat onu zerrece vicdanazab, pimanlk ya da acma duymadan sebatla takip ediyor.Belki leydimizin gzellii ve etrafndaki btn o debdebeyle ih-tiam, giritii bu ite avukata daha ok zevk veriyor, onu dahakatlatryor. ster souk ve acmasz olsun, ister vazife edindiiiten amasn, ister iktidar sevgisine gmlm olsun, ister ha-yat boyunca srlar arasnda srp durduu bu arazide kendindengizli hibir ey kalmamasna azimli olsun, ister snk bir huzme-si olmaktan te geemedii ihtiamdan iten ie nefret etsin, is-ter azametli mterilerinin nezaketindeki hafife almalar ve aa-lamalar biriktiredursun -ne olursa olsun, o bir tutam fularyla,dizlerinde kurdelelerle balanm mat siyah pantalonuyla, bu

    khnemi avukatn bir ift gzndense, itimatsz bir hasetle ba-kan be bin sosyetik gz tercih edebilir leydimiz.

    Sir Leicester leydimizin odasnda oturuyor -Bay Tulking-horn'un Jarndyce Jarndyce'e Kar davasndaki yeminli ifadeyiokud uu oda- halind en fazlasyla mem nun . Leydimiz -o gn-k gibi- elinde kk paravanyla atein nnde oturuyor. SirLeicester halinden fazlasyla memnun nk gazetede doru-dan barajlara ve toplumun atsna gnderme yapan ho bir ya-

    z bulmu. Yaz son hadiseye yle iyi uyuyor ki Sir Leicestersrf ona yksek sesle okumak iin ktphaneden kalkp leydi-mizin odasna gelmi. "Bu makaleyi yazan adamn," diyor n-sz niteliinde, sanki bir dan tepesinden adama bakyormugibi ban sallayarak, "ok dengeli bir kafa yaps var."

    Adamn kafa yaps leydimizi skmayacak kadar dengeli de-

    il; bezgin bir dinleme gayretinden sonra, daha dorusu bezginbir ke nd in i dinl iyormu gibi g st erme ga yr et in de n sonra dikkat idalyor ve sanki karsndaki ate Chesney Wold'daki atemide nnden hi ayrlmam gibi dalgn dalgn ona bakyor. Bu-nun farkna varmayan Sir Leicester, gznde gzl okumayadevam ediyor, ara sra gzln kararak takdirlerini beyanediyor, "ok doru," "ok isabetli," "Bu sz ben de sk sksylemiimdir"; her yorumdan sonra mutlaka yerini kaybediyorve stunda bir aa bir yukar giderek tekrar buluyor.

    Sir Leicester sonsuz bir vakar ve azametle okumaktaykenkap alyor ve pudral Mercury tuhaf bir teblide bulunuyor:

    "Guppy adnda gen bir adam sizi grmek istiyor, leydim."Sir Leicester duruyor, bakyor, lmcl bir sesle yineliyor:"Guppy adnda gen bir adam m?"Ban evirince, Guppy adndaki gen adam gryor; pek

    rahatsz bir hali var, tavr ve grnmyle pek etkileyici bir ta-ntma mektubu arz etmiyor.

    "Rica ederim," diyor Sir Leicester, Mercury'ye, "byledamdan der gibi Guppy adndaki bir gen adam neden bura-ya getirdiini syler misin?"

    "Kusura bakmayn, Sir Leicester ama leydim bu bey ne za-man gelirse gelsin kabul edeceini sylemiti. Sizin burada oldu-unuzu bilmiyordum, Sir Leicester."

    Bu zrn ardndan Mercury Guppy adndaki gen adama,aktan aa "Ne diye buraya gelip beni de azarlattn?" diyenfkeli ve kmseyici bir bak frlatyor.

    "Doru. Ona yle bir talimat vermitim," diyor leydimiz."Gen adam biraz beklesin."

    "Hi gerek yok, leydim. Madem sizin talimatnz zerinegelmi, ben size engel olmayaym." Sir Leicester valye ruhuy-la odadan ayrlrken kendisine selam veren adam grmezden

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    13/268

    geliyor ve azametle onun mnasebetsiz grnml bir ayakkab-c olduu kanaatine varyor.

    Uak odadan ktnda Leydi Dedlock ziyaretisine aza-metle bakyor; onu tepeden trnaa szyor. Onu kapnn yann-da brakyor ve ne istediini soruyor.

    "Leydi hazretlerinin kendisiyle kk bir konuma yapma-

    ma msaade buyurmasn rica ediyorum," diyor Bay Guppy uta-na skla.

    "Bana btn o mektuplar yazan sizsiniz, deil mi?""Pek ok mektup yazdm, leydi hazretleri. Siz bana bir ce-

    vap verme ltfunda bulunana kadar pek ok meiitup yazdm.""Onlarn zerine bir de bu konuda konumak size gereksiz

    gelmiyor mu?"Bay Guppy azyla sessizce "Hayr!" diyerek ban iki yana

    sallyor."Tuhaf bir cretiniz var. Bunca eyden sonra syleyecekle-

    riniz beni ilgilendirmezse -zaten bunun mmkn olabileceinisanmyor ve mit etmiyorum- ii fazla uzatmadan sznz kes-meme izin verirsiniz sanrm. Rica ederim, syleyeceinizi syle-yin."

    Leydimiz, atee dnp el paravann kaytszca kaldrarak,Guppy adndaki gen adama neredeyse srt dnk oturuyor.

    "Madem yle, leydi hazretlerinin izniyle," diyor genadam, "meseleye gireyim. ey! Ben, leydi hazretlerine ilk mek-tubumda belirttiim gibi avukatlk mesleindenim. Bu i banakendimi yazyla ele vermemeyi retti, bu yzden de leydi haz-retlerine bal olduum firmay belirtmedim ki bu firmada hemmevkim -hem de cretim- gayet iyi saylr. imdi leydi hazret-leriyle ba baa olduumuza gre bu firmann adnn Kenge ve

    Carboy olduunu syleyebilirim; Chancery'deki jarndyceJarndyce'e Kar davas vastasyla bu ada aina olabilirsiniz."

    Leydimizin hali tavr, iinde bir ilgi uyandn belli eder gi-bi oluy or. Par ava n sal lamay br ak p sanki din liy orm u gibi ha re-ketsiz duruyor.

    "imdi peinen leydi hazretlerine sylemeliyim ki," diyorBay Guppy biraz cesaretlenerek, "sizinle konumay bu kadar is-tememin sebebi Jarndyce Jarndyce'e Kar'dan kaynaklanan bir

    mesele deil; tavrmn size srarc hatta edepsiz grnm olabi-leceinin farkndaym." Aksi ynde bir telkin bekleyip yle birey gremedikten sonra Bay Guppy konumasn srdryor."Mesele Jarndyce Jarndyce'e Kar olsayd hemen leydi hazret-lerinin avukat olan Bay Tulkinghorn'a giderdim. Bay Tulking-horn'u tanma zevkini haizim -en azndan selammz vardr- ve

    by le bir i olsayd ona gide rd im."Leydimiz hafife dnp, "Otursanz daha iyi olacak," diyor."Teekkr ederim, leydi hazretleri." Bay Guppy syleneni

    yapyor. "imdi, leydi hazretleri"; Bay Guppy zerine kknotlar yazd ve her baknda kafasn iyice kartryormu gibigrnen bir kt parasna bakyor; "Ben - I, evet! - kendimitmyle sizin ellerinize brakyorum. Leydi hazretleri bu ziyare-tim yznden Kenge ve Carboy'a ya da Bay Tulkinghorn'a ik-yette bulunursa ok zor bir durumda kalrm. Bunu aka kabulediyorum. Sonu olarak, leydi hazretlerinin erefine gveniyo-rum."

    Leydimiz paravan tutan elinin geitirici bir hareketiyle,onu kendisinden gelecek bir ikyete layk olmadna ikna edi-yor.

    "Teekkr ederim leydi; hazretleri," diyor Bay Guppy, "bube ni m iin yet erl i. imdi - b e n - Ha y Al la h! - Asl nd a de i nm ekistediim birka noktay buraya yazmtm ama yle ksa yazm-m ki ne anlama geldiklerini karamyorum. Leydi hazretleribir dak ika l na pe nc er en in yan na gi tm em in ku su ru na bakmaz -larsa -"

    Pencerenin yanna giderken muhabbet kularnn kafesinearpan Bay Guppy aknlkla onlara "zr dilerim," diyor. Buda notlarnn anlalrlm artrmyor. Bir kt parasn yzne

    bir yak la tr p bir uza kla t rar ak ve kpk rm z ke si le re k mr ld a-nyor, "C.S. Neydi bu? 'E.S.' Bunu biliyorum! Tabii ya!" Aydn-lanm bir vaziyette geri dnyor.

    "Leydi hazretlerinin Bayan Esther Summerson'n adn du-yup duymadn ya da kendisini grp grmediini bilmiyorum,"diyor Bay Guppy leydimizle kendi sandalyesi arasnda durarak.

    Leydimiz gzlerini ona dikiyor. "Bir sre nce bu isimdegen bir hanmla tantm. Geen sonbahar."

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    14/268

    48

    "Acaba onu birine benzettiniz mi?" diye soruyor Bay Guppykollarn kavuturup, ban yana eiyor ve aznn kenarn not-laryla kayor.

    Leydimiz gzlerini artk ondan hi ayrmyor."Hayr.""Leydi hazretlerinin ailesinden birilerine benzemiyor mu?"

    "Hayr.""Sanrm leydi hazretleri," diyor Bay Guppy, "Bayan Sum-merson'n yzn pek hatrlayamyor."

    "Gen hanm gayet iyi hatrlyorum. Bunun benimle ne ala-kas var?"

    "Leydi hazretleri, sizi temin ederim, Bayan Summerson'nhayali yreime kaznm vaziyette -bu nu sr kabul edi n- bir ar-kadamla birlikte Lincolnshire'a yaptmz ksa bir ziyaret es-nasnda sizin Chesney Wold maliknenizi grme erefine erdi-imde Bayan Summerson'la bizzat kendi portreniz arasndakibe nzer lik beni arpt ; yl e ki o anda beni ne yi n bu kad ar ar pt -n anlayamadm bile. imdi leydi hazretlerini yakndan grmeerefine erince (o gnden beri, leydi hazretleri parkta arabasylagezerken sk sk ona bakma cretinde bulundum, ama sizi hi bukadar yakndan grmemitim) bu benzerliin dndmdende daha artc olduunu anlyorum."

    Guppy adndaki gen adam! Hanmlarn sk denetim altn-da yaadklar ve iki adm mesafede fazla ince eleyip sk doku-mayan adamlarnn bekledii zamanlarda olsa, bu gzel gzlersana u anda bakt ekilde bakt m, o zavall hayatnn elindenuup gitmesi bir anlk i olurdu.

    Leydimiz el paravann bir yelpaze gibi kullanarak, onunbe nz er li k bu lm a mer ak yla ke nd is in in ne alak as ol du u nu sor u-

    yor."Leydi hazretleri," diye cevap veriyor Bay Guppy tekrar

    elindeki kda bakarak. "Ona geliyorum. Hay u notlar! Ha!'Bayan Chadband', Evet." Bay Guppy sandalyesini biraz dahane ekerek tekrar oturuyor. Leydimiz koltuuna yaslanyor amabe lk i o her zaman ki zarif raha tl yok; gz leri ni bir an ols un BayGuppy'den ayrmyor. "I -bir dakika!" Bay Guppy tekrar k-da bakyor. "E.S.'yi iki kere mi yazmm? Tamam! imdi oldu."

    Kt parasn kvrp konumasn yrtmesine yardmcolacak bir alet gibi kullanarak devam ediyor Bay Guppy.

    "Leydi hazretleri, Bayan Esther Summerson'n doumu veb y t lm es i bir az giz eml i. Bu konu ha kk n da ma lu ma t sah ibi ol-mamn nedeni -bunu sr olarak sylyorum- Kenge ve Car-boy' daki mesl ek i ko nu mu m. Da ha nc e de sy led ii m gibi , Ba-

    yan Summerson'n hayali yreime kazldr. Eer bu gizemionun iin akla kavuturabilirsem ya da iyi bir aileyle akraba-l olduunu kantlayabilirsem ya da leydi hazretlerinin ailesi-nin uzak bir dalna mensup olduunu kefedip onu JarndyceJarndyce'e Kar davasna dahil edebilirsem, belki de benim tek-liflerime biraz daha scak bakmasn salayabilirim. Aslnda tek-liflerime hi scak bakt sylenemez."

    Leydimizin yznde kzgn bir glmseme beliriyor."imdi, bu ok enteresan bir durum, lady hazretleri," diyor

    Bay Guppy, "geri bizim gibi meslek erbabn ilgilendiren du-rumlardan biri (ben de kendimi meslek erbabndan sayabilirimnk daha kabul edilmememe ramen annemin kstl gelirin-den artrd parayla gerekli olan resmi pulu alarak Kenge veCarboy'un benim iin hazrlad anlamaya yaptrabildim).Ne ys e, Bay Ja rn dyce Bayan Su mmer so n' hi mayesi ne almad annce onu yetitiren hanmn yannda alan bir hizmetkrla ta-ntm. Onu yetitiren hanmn adnn Bayan Barbary olduunurendim, leydi hazretleri."

    Leydimizin yzndeki lgn renk, havada asl duran elindesanki unutmu gibi tuttuu, yeil ipek kaplamal paravandan myansyor yoksa korkun bir solgunluun penesine mi dm?

    "Leydi hazretleri," diyor Bay Guppy, "Bayan Barbary'ninadn hi duymular myd acaba?"

    "Bilmem. Sanrm. Evet.""Bayan Barbary'nin sizin ailenizle bir ba var myd acaba?"Leydimizin dudaklar kmldyor ama hibir ey sylemiyor-

    lar. Ban iki yana sallyor."Bir ba yok mu?" diyor Bay Guppy. "Ya! Belki de leydi

    hazretleri bilmiyorlar. H! Ama olabilir mi? Evet." Btn bu so-rular leydimiz bayla onaylyor. "ok gzel! imdi, bu BayanBarbary son derece ketum bir hanmm -bir kadn iin fazla ke-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    15/268

    tum, ne de olsa kadnlar (en azndan sradan olanlar) muhabbe-te fazlaca dkndr- ve ahidim onun tek bir akrabas bile ol-duuna dair bir fikir edinememi. Bir keresinde, sadece bir ke-resinde ahidime tek bir konuda alr gibi olmu; o zaman dakk kzn gerek adnn Esther Summerson deil EstherHawdon olduunu sylemi."

    "Tanrm!"Bay Guppy bakyor. Leydi Dedlock, yznde ayn koyu

    glgeyle, paravan tutuuna kadar ayn vaziyette gzleriyle onudelip geerek nnde oturuyor; dudaklar biraz ayrk, aln birazgerilmi ama bir an iin l. Bay Guppy onun bilincinin geri gel-diini, yznden suyun krmas gibi bir titremenin getiini,dudaklarnn titrediini, onlar byk gayretle zapt ettiini,onun odadaki varln ve ne sylediini hatrlamak iin kendinizorladn gryor. Btn bunlar yle hzl oluyor ki bar vel hali, uzun zamandr mezarda kaldktan sonra zeri alan ce-setlerin hava ve kla karlanca yldrm arpm gibi bir soluk-ta yok olmas misali kayboluveriyor.

    "Leydi hazretleri, Hawdon ismini biliyor mu?""Duymutum.""Leydi hazretlerinin ailesinin bir koluna mensup olabilir

    mi?""Hayr.""imdi, leydi hazretleri," diyor Bay Guppy, "imdiye dein

    toparlayabildiim kadaryla davann son noktasna geliyorum.Gelimeler devam ediyor, ben de davay her seferinde biraz da-ha toparlyorum. Leydi hazretlerinin ayet bir ekilde renme-mise- bilmesi gereken bir ey var; bir sre nce Chancery So-ka yaknlarnda, Krook adnda birinin evinde, byk sefalet

    iindeki bir hukuk yazcsnn ls bulundu. Ad bilinmeyenbu hu ku k yazcs ha kk n da bir so rut urma y r t ld . Ama, ley-di hazretleri, bu yazcnn adnn Hawdon olduunu ksa bir s-re nce kefetmi bulunuyorum."

    "Bundan bana ne?""Haklsnz, leydi hazretleri, esas mesele de bu! imdi, ley-

    di hazretleri, bu adamn lmnden sonra tuhaf bir ey meyda-na geldi. Bir leydi ortaya kt; klk deitirmi bir leydi hadise-

    nin getii yere ve adamn mezarna bakmaya gitti. Btn bun-lar ona gstermesi iin bir sokak ocuuna para verdi. Leydihazretleri, bu ifadenin dorulanmas iin ocuu bulmam ister-seniz, size onu hemen bulabilirim."

    Sefil ocuk leydimizi alakadar etmiyor ve bulunmasn iste-miyor.

    "Sizi temin ederim bu ok artc bir olay leydi hazretleri,"diyor Bay Guppy. "Eldivenini karttnda parmaklarnda parla-yan yzkleri anlatn duysaydnz size ok romantik gelirdi."

    Paravan tutan elde parlayan elmaslar var. Leydimiz para-vanla oynayarak elmaslar daha da fazla ldatyor; yznde yine,ba ka bir a da Gu pp y ad ndaki ad am iin ok tehl ikel i ola bil e-cek o bak var.

    "Bu adamn ardnda kimliini belirleyecek tek bir ey bileb rakma d zanned il iyordu . Ama br akm . Bir tomar me kt upb rakm . "

    Paravan ayn ekilde sallanmaya devam ediyor. Bu esnadaleydimizin gzleri onu bir an olsun serbest brakmyor.

    "Mektuplar birisi bulmu ve saklam. Yarn gece, leydihazretleri, bu mektuplar benim elime geecek."

    "Tekrar soruyorum, bunun benimle ne alakas var?""Leydi hazretleri, sadede geliyorum." Bay Guppy ayaa kal-

    kyor. "Bir araya getirilmi bu hadiseler zincirinde -bir jri iinolumlu bir etken olabilecek, bu gen hanmn leydi hazretlerineb y k ben zer lii gz n n de bu lu nd ur ul du u nd a - Baya n Bar-bary ta ra fnda n yet it iri lmesi -B ay an Bar bar y'n in Baya n Su m-merson'n gerek adnn Hawdon olduunu sylemesi- leydi haz-retlerinin bu iki ismi de gayet iyi bilmesi - Hawdon'un o ekildelmesi - leydi hazretlerinde bu vakayla ilgilenme konusunda ai-

    levi bir ilgi uyandryorsa, o mektuplar buraya getiririm. Ne mek-tubu olduklarn bilmiyorum ama eski mektuplarm; imdiye ka-dar hi grmedim. Onlar alr almaz buraya getireceim ve onlarailk olarak leydi hazretleriyle birlikte bakacam. Leydi hazretleri-ne planm anlattm. Bir ikyetin yaplmas halinde ok zor du-rumda kalacam ve btn bunlarn sr olduunu syledim."

    Guppy adndaki gen adamn tek gayesi bu muydu yoksabaka bir amac var myd ? Buraya ge lmes in e ne de n olan ph e-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    16/268

    486

    nin ve esas gayesinin gerek boyutlarn m gizliyordu yoksa sz-leri; eer yle deilse ne saklyorlard? iin bu safhasnda o da ley-dimizden aa kalmyor. Leydimiz ona baksa bile o masaya ba-kyor ve ahit krss yz ifadesini taknarak hibir ey sylemi-yor.

    "sterseniz mektuplar getirebilirsiniz," diyor leydimiz.

    "Leydi hazretleri pek tevik buyurmuyorlar," diyor BayGuppy biraz incinmi vaziyette."Sizin iin -uygunsa mektuplar getirebilirsiniz," diye yine-

    liyor ayn ses tonuyla."Olmu bilin. Leydi hazretlerine iyi gnler dilerim."Leydimizin yanndaki bir masada, eski sandklar gibi metal

    ban tl ve kili tli, ssleme li bir m ce vh er ku tu su var. Gz ler iniBay Guppy'den ayrmadan kutuyu alp kilidini ayor.

    "Sizi temin ederim, leydi hazretleri, bu tr beklentilerimyok," diyor Bay Guppy; "byle bir eyi kabul etmem mmkndeil. Leydi hazretlerine iyi gnler dilerim. Teekkrler."

    Gen adam selamn verip aaya iniyor; kibirli Mercurygen adam geirmek iin holdeki minenin yanndaki Olim-po s' un da n in meyi ger ekl i gr my or.

    Sir Leicester ktphanede scack atein yannda, gazetesi-ni okuyup uyuklarken onu yerinden sratacak, hatta ChesneyWold'daki aalara boum boum dallarn atracak, portrelerekalarn attracak, zrhlar yerlerinden oynatacak bir g yokmu evde?

    Hayr. Kelimeler, hkrklar, barlar havaya karp gidi-yor; ama ehirdeki evin her yerinde hava yle kstrlm ki SirLeicester'n kulaklarna hafif bir titreimin gidebilmesi iin ley-dimizin odasnda yeri g birbirine katmas lazm; yine de ken-

    dini kaybetmi birinin dizleri zerindeki haykrna ahitlik edi-yor ev.

    "Yavrum, evladm! Acmasz ablamn syledii gibi doardomaz lmemi demek; beni ve adm reddettikten sonra onuntarafndan bytlm demek! Yavrum, ah yavrum!"

    XXX. Blm

    ESTHER'N HKYES

    Richard gideli bir mddet olmutu ki bizimle bir iki gn kal-mak zere bir misafir geldi. Yal bir hanmd bu. Bayan BayhamBadger' ziyaret etmek iin Galler'den gelmi olan ve hamime"olu Allan'n istei zerine" ondan haber aldn ve "hepimizeselam yolladn" bildiren bir mektup gnderince Kasvetli Ev'edavet edilen Bayan Woodcourt'tu. Yanmzda hemen hemen hafta kadar kald. Bana kar ok iyi ve son derece samimiydi; y-le ki arada bir kendimi biraz rahatsz hissetmeme neden oluyor-du. Benimle dertletii iin rahatszlk duymaya hakkm olmad-n biliyordum ve bunun ok mantksz olduunu hissediyor-dum; yine de ne yaparsam yapaym bunun nne geemiyor-dum.

    Ufak tefek, yal, sert bir hanmd, benimle konuurken el-lerini iie koyup bana dikkatli dikkatli yle bir bak vard kibe ni tedi rgi n ed en be lki bu yd u. Bel ki de ar dik ve ar tit izoluuydu; geri sebebin bu olduunu sanmyorum nk bunda

    tuhaf bir holuk buluyordum. Yal bir hanm iin fazlasyla l-tl ve gzel olan yznn umumi ifadesi de deildi sebep. Neolduunu bilmiyorum. Daha dorusu imdi bilsem bile o zamanbi lmed i imi d n yo rd um . Da ha do r us u- neyse.

    Geceleyin odama yatmaya karken beni odasna davet eder,atein nnde bir koltua oturur ve iyice canm sklana kadarMorgan ap Kerrig'den sz ederdi! Bazan Kramlinvalinver veMevlinvilinvod'dan (bu isimleri doru yazdmdan emin dei-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    17/268

    488

    lim) iirler okur ve ifade ettikleri duygulardan galeyana gelirdi.Geri ben bu iirlerin, Morgan ap Kerrig'e methiyeler dzmele-ri haricinde hibir eylerini anlayamazdm (ne de olsa Galce'ydi).

    "te, Bayan Summerson," derdi bana asaletli bir zafer eda-syla, "oluma miras kalan servet bu. Olum nereye gitse ApKerrig soyundan geldiini syleyebilir. Paras olmayabilir ama

    pa radan daha k ymet li bir eyi var -s oy u, haya tm."Hindistan ya da in'de Morgan ap Kerrig'i fazla kaale aldk-

    larndan pek emin deildim; ama tabii bu kukumu asla dile ge-tirmezdim. insann byle bir soydan gelmesinin ok mthi birey olduunu sylerdim.

    "Gerekten de mthi bir ey, hayatm," diye cevap verirdiBayan Woodcourt. "Baz kpt yanlar da var; mesela olumun eseimini snrlandryor; ama Kraliyet ailesinin e seimi de aynekilde snrldr."

    Sonra aramzdaki mesafeye ramen beni beendiini gster-mek ister gibi kolumu svazlayp elbisemi dzeltirdi.

    "Zavall Bay Woodcourt, canm," derdi, hep biraz duygula-narak, nk heybetli soyaacnn yan sra ok efkatli bir kalbide vard, "ok mhim bir isko ailesinden geliyordu, Mac CoortMac Coort'larndan. Iskoya kraliyet kuvvetlerinde lkesine vekralna hizmet etti, sava meydannda ld. Olum bu iki kklailenin son temsilcilerinden biri. Tanrnn yardmyla bu iki aile-yi de yeniden canlandrp, baka bir kkl aileyle birletirecek."

    Konuyu deitirme abalarm bounayd, bazen bir deiik-lik olsun diye -ya da belki- ama o kadar ayrntya inmeme lzumyok. Ama Bayan Woodcourt konunun deimesine asla izin ver-mezdi.

    "Canm," dedi bir gece, "yle saduyulusun, bu devrin in-

    sanlaryla kyaslandnda yle stn bir dnya grn var kiseninle bu aile meselelerini konumak beni ok rahatlatyor. O-lumu pek iyi tanmyorsun, canm; ama herhalde onu hatrlyor-sundur, deil mi?"

    "Evet, hanmefendi. Hatrlyorum.""Evet, canm. Senin ok iyi karakter tahlili yaptn biliyo-

    rum, bu yzden de onun hakknda ne dndn renmekisterdim."

    "Ah, Bayan Woodcourt!" dedim, "bu ok zor.""Neden zor olsun ki, canm?" dedi. "Bana hi yle gelmi-

    yor.""Byle -""Az tandn biri hakknda bir fikir sylemek zor. Haklsn."Bunu kastetmemitim; nk Bay Woodcourt evimize

    epeyce gidip gelmi, hamimle de epeyce samimi olmutu. Bunusyledim ve onun mesleinde ok baarl olduunu -dnd-mz- syledim, ayrca Bayan Flite'a gsterdii yaknlk vealaka takdire ayand.

    "Ona hakkn verdin!" dedi Bayan Woodcourt elimi skarak."Onu ok iyi tarif ettin. Allan ok ho bir insandr, mesleindede hataszdr. Geri annesiyim ama yine de bunu sylyorum.Fakat onun da hatalarnn olduunu itiraf etmeliyim, canm."

    "Hepimizin var," dedim."Ama onun hatalar dzeltebilecei, dzeltmesi gereken ha-

    talar," dedi zeki yal hanm, ban serte sallayarak, "Sana ylekanm snd ki, olumla hi alakas olmayan nc bir ahs

    olarak sana iimi dkmekte bir saknca grmyorum, olum ka-rarszln ta kendisidir."

    Kazand hrete baklrsa mesleinde sebatl ve gayretli ol-duunu dnmemek mmkn deil, dedim.

    "Bu konuda da haklsn, canm," dedi yal hanm; "ama benmesleinden sz etmiyorum."

    "Ya!" dedim."Hayr," dedi. "sosyal ynn kastediyorum. On sekizinden

    ber i gen han ml ara kar gel ge bir alaka gs ter iyor. i mdiye ka-dar hibiriyle ciddi bir mnasebete girmedi; bunu kimseye zararvermek iin yapmyor, nezaketini ve iyi huyluluunu gster-

    mekten te bir anlam tamyor bu alakas. Yine de bu yaptdoru deil, deil mi?"

    "Hayr," dedim nk benden bu cevab bekliyor gibi gr-nyordu.

    "Baz yanl anlamalara yol aabilir, canm."yle olabileceini syledim."Bu yzden de ona pek ok kereler, hem kendisine hem de

    ba kal ar na hak sz lk et me me k iin dah a dik kat li olmas ge rekt i-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    18/268

    ini syledim. O da bana hep 'Dikkatli olurum anne; ama senbe ni he rk es te n dah a iyi tan rs n, ni ye ti min kt olmad n -a s-lnda hibir niyetim olmadn iyi bilirsin,' dedi. Bunlar okdoru ama onu hakl karmaz. Ama imdi yle uzaklarda ve nezaman dnecei yle belirsiz ki orada pek ok kiiyle tanp,pe k ok fr sat lar el e geir ece in i d ne re k b t n bun lar un u-

    tabiliriz. Ya sen canm," dedi yal hanm ban sallayp glm-seyerek, "senin ne planlarn var, hayatm?""Benim mi, Bayan Woodcourt?""Talihinin peine den ve bir e aramaya giden olumdan

    konuup bencillik yapmayaym - sen ne zaman kendi talihini veeini aramaya balayacaksn, Bayan Summerson? u haline bak!Kpkrmz kesildin!"

    Kzardm zannetmiyorum - zaten kzarmsam bile nemiyok- ona u anki halimden ok memnun olduumu ve bir dei-iklik istemediimi syledim.

    "Senin hakknda ve bana konacak talih kuu hakknda nedndm syleyeyim mi, canm?" dedi Bayan Woodcourt.

    "iyi bir khin olduunuza inanyorsanz syleyin," dedim."Madem yle, ok zengin ve nfuzlu, senden belki yirmi

    be ya kad ar daha yal bir isiyle ev le nece ks in . Har ika bir e ola-caksn, ok sevilecek ve ok mutlu olacaksn."

    "Ne gzel," dedim. "Ama neden beni byle bir gelecekbe kl es in ki? "

    "Canm," dedi, "bu ok mnasip -y le alkansn, yle der-li toplusun, yle iyi bir yerdesin ki bence bylesi mnasip vemuhtemel. Bylesi bir evlilik yaptnda hi kimse seni bendendaha iten kutlayamaz, canm."

    Bunun beni rahatsz etmesi tuhaft ama galiba etti. Kesinlik-

    le etti. Gecenin byk blmn rahatsz geirmeme neden ol-du. Aptallmdan yle utanyordum ki Ada'ya bile itiraf edeme-dim; bu beni daha da rahatsz etti. Zeki yal hanmn dert orta- olmamak iin neler verirdim, elimden gelseydi. Bu konumaonun hakknda elikili fikirlere kaplmama neden oldu. Onunkh hikyeci olduunu dnyordum, kh hakikatin ta kendi-si. Kh ok kurnaz olduundan phe ediyordum, kh drstGalli kalbinin tamamyla masum ve sade olduuna kanaat getiri-

    yordum. Hem zaten ne fark ederdi ki, benim iin ne nemi var-d? Neden, elimde anahtar sepetimle odama yatmaya giderken,durup onun ateinin bana oturup, herkesin suyuna gittiim gi-bi on un da su yuna gi demi yo rdum , ne de n bana sy led ii zara rszeyler canm skyordu? Beni ona eken bir ey vard nk be-ni sevmesi iin can atyordum ve beni sevdiine ok seviniyor-

    dum, madem yle neden byk bir sknt ve zntyle syledi-i her kelimenin tek tek zerinde duruyor, hepsini tekrar tekrarlp biiyordum? Onun evimizde olmasnn ve her gece banaiini dkmesinin, her naslsa baka bir yerde olmasndansa oradaolmasnn daha iyi ve gvenli olduunu dnmeme ramen,beni ne de n endie lend ir iyordu? Bun la r ne de ni ni bu la mad melikilerdi. En azndan nedenini bulsam bile -ama bu konuyazaman geldiinden deineceime gre imdi zerinde durmamgereksiz.

    Bu yzden de Bayan Woodcourt gittiinde onu kaybettii-me zldm ama bir yandan da rahatladm. Sonra Caddy Jellybygeldi; Caddy bize evden yle havadisler getirdi ki bizi bol bol

    megul etti.Caddy ncelikle (her eyden nce) benim gelmi gemi en

    iyi akl hocas olduumu ilan etti. Bir tanem, bunun yeni bir eyolmadn syledi; tabii ben de samaladklarn belirttim. Son-ra Caddy bir ay iinde evleneceini syledi; Ada'yla ben nedi-mesi olmay kabul edersek dnyann en mutlu kz olacakt. Bu,gerekten de yeni bir havadisti; Caddy'nin bize bizim Caddy'yesyleyecek o kadar ok eyimiz vard ki konua konua bitireme-yecekmiiz gibi geldi bana.

    Caddy'nin bahtsz babas alacakllarnn merhameti ve ho-grsyle iflas atlatmt anlalan -"Gazeteye kt" dedi

    Caddy sanki babas bir tepeye km gibi-; ilerini kendisi deanlayamadan mucizevi bir biimde halletmiti; sahip olduu hereyi vermi (mobilyalarnn durumundan kardm kadarylape k fazla et me mi l erdi r he rh al de ) ve b t n he rkesi bu nd an faz -lasn yapamayacana ikna etmiti, zavallck. Bu ekilde iinierefiyle tasfiye etmi, yeni bir balang yapmaya hak kazanm-t. Daha nce ne i yaptn bilmiyordum; Caddy onun "Gm-rk Komisyoncusu" olduunu syledi, bu iten tek anladm,

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    19/268

    492

    her zamankinden daha fazla paraya ihtiya duyduunda aramakiin Rhtma gittii ve nadiren, zar zor bulduuydu.

    Babas krklm koyuna dnerek iini rahata kavuturur ka-vuturmaz Hatton Garden'da mobilyal bir eve tanmlard(sonradan oraya gittiimde ocuklarn koltuklarn iindeki dolgumalzemesini karp azlarna tkarak boulacak gibi olduklarn

    grmtm) ve Caddy yal Turveydrop'la onu tantrmt; za-vall Bay Jellyby ok mtevaz ve mlayim olduundan Bay Tur-veydrop'un Adab- muaeretine yle byk hrmet gstermitiki ok iyi arkada olmulard. Olunun evlenecei fikrine bu e-kilde ainalk kazanan yal Bay Turveydrop babalk hislerineyava yava aama kaydettirerek bu mutlu hadisenin yaknlardavuku bulmasn dnmeye muvaffak olmutu ve gen ifte is-

    . . . . . .tedikleri zaman Newman Caddesi'ndeki Akademinin idaresiniellerine alabileceklerini bildirerek, rzasn ihsan etmiti.

    "Ya baban, Caddy, o ne dedi?""Ah zavall babacm," dedi Caddy, "sadece alad ve bi-

    zim, annemle onun anlatndan daha iyi anlaacamz mitettiini syledi. Bunu Prens'in yannda sylemedi, sadece banasyledi. Dedi ki 'Benim zavall kzm, kocan iin nasl bir yuvakuracan sana kimse retmedi; ama bunu yapmay btn kal-binle arzu etm iyorsan onun la ev le nm ek ye rine onu l d rm endaha hayrl -tabii onu gerekten seviyorsan.'"

    "Onu nasl ikna ettin, Caddy?""Zavall Babam yle mutsuz grmek ve o korkun eyleri

    sylediini duymak yle zcyd ki kendimi tutamayp ala-dm. Ama ona bir yuva kurmay btn kalbimle arzu ettiimi veyuvamzn onun da akamlar urayp biraz olsun huzur bulabile-cei bir yer olacan ve orada onun iin evde olduumdan daha

    iyi bir evlat olmay mit ettiimi syledim. Sonra Peepy'nin ge-lip yanmda kalmasn istediimden bahsettim; bunun zerineBabam tekrar alamaya balad ve ocuklarn hepsinin Kzlderi-li olduunu syledi."

    "Kzlderili mi dedi, Caddy?""Evet," dedi Caddy, "Vahi Kzlderililer. Sonra Babam,"

    (lafn burasnda zavall kz hkrmaya balad, hi de dnyannen mutlu kzna benzemiyordu) "balarna gelebilecek en iyi

    493

    eyin Kzlderili baltasyla topyekun doranmak olduunu sy-ledi."

    Ada Bay Jellyby'nin bu ykc hisleri gerek anlamda syle-mediini bilmenin rahatlatc olduu fikrindeydi.

    "Tabii, Babam ailesinin kendi kannda boulmasn iste-mez," dedi Caddy; "ama onlar Annemin ocuklar olduklar iin,

    kendisi de Annemin kocas olduu iin ok talihsiz olduklarnkastediyordu; bunu sylemek biraz acayip kasa da ona kesinlik-le katlyorum."

    Caddy'ye Bayan Jellyby'nin dn gnnn belirlendiinibil ip bi lmed i in i so rdum.

    "Annemi bilirsin, Esther," dedi. "Bilip bilmediini anlamakimknsz. Ona sk sk hatrlatlyor; hatrlatld zaman da banasanki, ne bileyim -uzaklardaki bir an kulesiymiim gibi dalgndalgn bakyor," dedi Caddy "sonra ban sallyor ve 'Caddy,Caddy, insana hi rahat vermiyorsun!' deyip Borrioboola mek-tuplarna dnyor."

    "Ya gardrobun ne lemde, Caddy?" dedim. nk aramzdateklif yoktu.

    "Ah Esther'ciim," dedi gzlerini kurulayarak, "elimden ge-lenin en iyisini yapmak ve ona byle paspal vaziyette geldiimiin Prens'in ileride bana sitem etmeyeceine gvenmek zorun-daym. Borrioboola iin bir kyafet gerekseydi Annem nasl birey yaplacan gayet iyi bilir, ok da heyecanlanrd. Ama bukonuda ne bilgisi var ne de ilgisi."

    Caddy annesine kar doal bir sevgi duymuyor deildi amabu szleri gzyala r ii nde , ink r ed il em ez bir ge rek olar ak sy-lemiti ki korkarm yleydi. Zavall kzcazn haline o kadarzlyorduk, onca caydrc eye ramen hayatiyetini kaybetme-

    mi iyicil mizacn yle takdir ediyorduk ki, ikimiz de (Ada'ylabe n) ayn anda onu ok mu tl u ed en k k bir pla n nerdik. Obi zd e ha ft a kal aca kt , be n onl ard a bir ha fta ka lac ak tm; -mz de kafamz iletecek, kesip biip, tamir ederek, nak ile-yerek, giysilerini derleyip toparlayabilmek iin elimizden gele-nin en iyisini yapacaktk. Hamim de bu ie Caddy kadar mem-nun olunca, gerekli ayarlamalar yapmak iin onu ertesi gn evegtrdk; sonra da bavullaryla ve Bay Jellyby'nin sanrm Rh-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    20/268

    494

    tnda bulduu ama neticede ona verdii bir on poundla alabildi-imiz eylerle birlikte onu muzafferane geri getirdik. Hamimibira z cesa re tl en di rs ek ki m bili r ona ne le r ver ird i ama d n el-bisesi ve ap kas ha rici nde bir ey is te me meyi uygun bu ld uk . Bupla na rza gs ter di; ie ot ur du u mu zd a Ca dd y hayat nd a hi ol-mad kadar mutluydu.

    Zavall kzcaz dikiten pek anlamyordu, eskiden mrek-kep lekeleriyle dolu olan elleri imdi ine delikleriyle dolmutu.Arada bir, elinde olmadan kzaryordu; hem cam yand iinhem de daha iyisini yapamadna zld iin; ama ok ge-meden bu sakarln atlatt ve hzl bir gelime kaydetti. Gnbe-gn, o, bir tanem, kk hizmetim Charley ve ehirden gelenbir apkac yla, sk ama nj m k n olduunca zev kli bir al mayrttk.

    Caddy bundan da te, kendi deyimiyle "ev idaresini ren-mek" iin can atyordu. Daha neler! Benim gibi engin tecrbesiolan birinden ev idaresini renmesi o kadar komik bir fikirdi kiban a bu tekl if i yapt n da nce g ld m, sonra kz ard m, sonra dakomik bir aknla dtm. Yine de "Caddy, benden renebi-lecein her eyi renmekte serbestsin, canm," dedim ve onab t n de ft er le rimi , y nt emle ri mi ve ab uk sa buk ica tlar m gs-terdim. Ne kadar byk bir dikkat gsterdiini grseydiniz onamucizevi bulular gsterdiimi sanrdnz; anahtarlarm her n-grdatmda ayaa kalkp peime yle bir d vard ki ben-den daha byk sahtekr, Caddy Jellyby'den de daha kr mritolmadn dnrdnz.

    almayla, ev idaresiyle, Charley'e ders vermekle, akam-lar hamimle tavla oynamakla, Ada'yla det yapmakla hafta sugibi akp gitti. Sonra Caddy'yle birlikte evde neler yapabilecei-

    mizi grmek iin geri dndk; Ada'yla Charley de hamimle ilgi-lenmek iin evde kaldlar.

    Caddy'yle birlikte eve gittiimi sylerken Hatton Gar-den'daki mobilyal evi kastediyorum. Bir iki kere hazrlklarnsrmekte olduu Newman Caddesi'ne de gittik; hazrlklarnb y k ounluu yal Bay Tu rv ey dr op 'u rah at et ti rm ek , k kbir k sm da yen i ev le ne n if ti ucuz yol lu bi nan n en s t kat nayerletirmek iindi ama bizim esas derdimiz Caddy'lerin evini

    492 494

    dn kahvalts iin uygun bir hale getirmek ve BayanJellyby'ye hadisenin nemini nceden idrak ettirmekti.

    Bunlardan ikincisi daha zordu nk Bayan Jellyby ile sh-hatsiz bir olan ndeki oturma odasn igal etmi vaziyetteydi-ler (arkadaki oda dolap gibi bir eydi) ve oda sana soluna samansalm dzensiz bir ahr gibi kullanlm katlarla ve Borriobo-

    ola belgeleriyle doluydu. Bayan Jellyby btn gn koyu kahve-sini iip mektup yazdrarak, randevu verip Borrioboola grme-leri yaparak orada oturuyordu. Bana gittike ktleiyormu gibigrnen shhatsiz olan yemeklerini darda yiyordu. BayJellyby eve geldiinde genelde inleyerek aaya, mutfaa ini-yordu. Orada hizmetkr ona bir ey verirse yiyordu; sonra ayakaltnda dolatn hissederek darya kyor, yamurda amur-da Hatton Garden civarlarnda yryordu. Zavall ocuklar alkolduklar zere evin her tarafnda srklenip yuvarlanyorlard.

    Bu zavall kiik kurbanlarn bir hafta iinde derlenip topar-lanmas mmkn olmadndan Caddy'ye onlar dn sabah,hepsinin uyuduklar tavan arasnda olabildiince mutlu etmeyinerdim; en byk gayretimizi ise annesi, annesinin odas ve te-miz bir kahvalt zerinde younlatrmalydk. Aslnda BayanJellyby'nin epeyce bakmdan gemesi gerekiyordu, giysisininsrtndaki aklk onu tandmdan beri bir hayli genilemiti,salar da p atlarnn yelelerine benziyordu.

    Caddy'nin gardrobunu ona gstermenin konuyu amann eniyi yolu olacan dnerek, akamleyin shhatsiz ocuk gittik-ten sonra Bayan Jellyby'yi Caddy'nin yatann zerine serilmigiysileri grmeye davet ettim.

    "Sevgili Bayan Summerson," dedi, her zamanki yumuakl-yla masadan kalkarak, "bunlar gerekten de gln hazrlklar,

    yine de yardmc olmanz sizin ne kadar iyi olduunuzu kantl-yor. Caddy'nin evlenmesi fikri bana yle sama geliyor ki! AhCaddy, kk sersem!"

    Yine de bizimle birlikte yukar kp, her zamanki uzaklar-daym gibi tavryla giysilere bakt. Giysiler aklna tek bir fikirgetirdi; nk o dalgn glmsemesiyle ban sallayarak "BayanSummerson'cm, bunun yars kadar masrafla bu aklsz ocukAfrika'ya gidebilecek hale getirilebilirdi!" dedi.

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    21/268

    Tekrar aaya indiimizde Bayan Jellyby bu zahmetli iingerekten de nmzdeki aramba m vuku bulacan sordu.Benim evet diye cevap vermem zerine, "Benim odam gerekliolacak m, Bayan Summerson? nk ktlarm kaldrmam im-knsz," dedi.

    Odann haliyle gerekli olacan ve ktlar bir yerlere kal-

    drmamzn art olduunu syleme cretinde bulundum. "Sizdaha iyi bilirsiniz, Bayan Summerson'cm," dedi BayanJellyby, "Ama Caddy beni bir ocuk tutmaya zorlayarak yle ca-nm skt, hayr ilerine yle gmldm ki ne yapacam bile-miyorum. aramba akam bir de ube Toplantmz var, bu du-rum ok mnasebetsiz oldu."

    "Merak etmeyin, bir daha olmayacak," dedim glmseye-rek. "Caddy muhtemelen sadece bir kere evlenecek."

    "Haklsnz," diye cevap verdi Bayan Jellyby, "haklsnz,canm. Sanrm elimizden gelenin en iyisin yapmamz gereki-yor!"

    kinci mesele Bayan Jellyby'nin ne giyeceiydi. Caddy'yle

    be n bu ko nu yu ta rt rke n on un yaz masasndan ba n kal dr psknetle bize baktn grmek tuhaft; arada bir bizim nem-siz lakrdlarmza zor tahamml eden stn bir ruh gibi sitemk-rane bir glmsemeyle ban sallyordu.

    Giysilerinin iinde bulunduu durum ve olaanst karma-a iimizi kolaylatrmad ama uzun abalarn ardndan bylesibir g nd e sr adan bir an ne ni n giyeb ilece i t rd en bir ey ayar la-may baardk. Bayan Jellyby'nin, bu giysiyi zerinde prova edenterziye kendini brakmdaki dalgnlk ve benim dncelerimiAfrika zerinde younlatrmanamdan duyduu znty sy-lerkenki tatll dier davranlaryla uyum iindeydi.

    Ev biraz dard ama Bayan Jellyby'nin ev ahalisi bir banaSaint Paul ya da Saint Peter Katedrallerinde otursayd, binanngeniliinin onlara tek faydas kirletebilecek daha geni bir alanbu lm ak olu rdu he rhal de . Ca dd y' ni n evl ili k haz rlklar yap ld srada, sanrm ailenin krlabilecek btn eyalar krlmt; her-hangi bir biimde bozulabilecek her ey bozulmutu; bir ocuk-cazn dizinden bir kap kulpuna kadar her ey zerinde topla-yabilecei kadar kiri toplamt.

    Na di re n ko nu a n ve ev de ol du u nd a he me n he me n her za-man ban duvara dayayarak oturan Bay Jellyby, Caddy'yle be-nim bu harap ve bitap ortamda bir dzen kurmaya altmzgrnce byk ilgi gsterdi ve ceketini karp bize yardma gel-di. Ama alan dolaplardan yle inanlmaz eyler dklyordu ki-kek paralan, kfl kavanozlar, Bayan Jellyby'nin apkalar,

    mektuplar, ay, atallar, ocuklarn eski botlaryla ayakkablar,odunlar, biskviler, aydanlk kapaklar, ktlara sarlm nemliekerler, tabureler, silgiler, ekmek, Bayan Jellyby'nin boneleri,kapaklarna ya bulam kitaplar, krk amdanlara tepetaklakkonmu kck mumlar, fndk kabuklar, karides kafalar vekuyruklar, masa rtleri, eldivenler, kahve deirmenleri, emsi-yeler- korkuya kaplp pes etti. Ama her akam gelip ceketini -karr, ban duvara dayayarak otururdu; sanki nasl yaplacanbil se bize ya rd m ed ec ek mi gibi .

    "Zavall Babam!" dedi Caddy bana, byk gnden bir gecence ortal iyi kt derleyip toplamken. "Onu brakp gitmekzalimlik gibi geliyor, Esther. Ama kalsam ne yapabilirdim ki! Se-ni ilk tandmdan beri her yeri tekrar tekrar topladm ama fay-das yok. Annemle Afrika bir araya gelince btn evi yine altstediyorlar. Sarho olmayan tek bir hizmetkrmz bile olmad im-diye kadar. Annem her eyi mahvediyor."

    Bay Jellyby onun sylediklerini duyamazd ama gerektende ok zgn grnyordu ve sanrm alyordu.

    "Ona baknca yreim szlyor!" dedi Caddy hkrarak. "Bugece ilerde Prens'le mutlu olmay ne kadar ok istediimi d-nyorum da, Esther, Babamn bir zamanlar Annemle mutlu ol-may ne kadar istedii aklma geliyor. Ne hsran dolu hayat!"

    "Caddy'ciim!" dedi Bay Jellyby ban yavaa duvardan

    kaldrarak. Onun konutuunu ilk olarak duyuyordum sanrm."Evet, Baba!" diye bard Caddy, yanna gidip efkatle ona

    sarlarak."Caddy'ciim," dedi Bay Jellyby. "Sakn-""Prensle evlenmeyeyim mi, Baba?" dedi Caddy kekeleye-

    rek."Evet, canm," dedi Bay Jellyby. "Onunla evlen. Ama sakn -"Thavies Inn'e yaptmz ilk ziyarette, Richard'm yemekten

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    22/268

    sonra Bay Jellyby'nin azn sk sk atn ama hibir ey syle-mediini anlattn daha nce aktarmtm. Bunu alkanlkedinmiti. Bu sefer de azn pek ok kereler ap, ban hzn-le sallad.

    "Yapmam istemediin ey ne? Ne yapmam istemiyorsun,Baba?" diye sordu Caddy tatl bir sesle, kollarn boynuna dola-

    yarak."Sakn bir Misyon edinme, kzm."Bay Jellyby inleyerek ban tekrar duvara dayad; Borriobo-

    ola meselesi konusundaki hislerini ifade etmeye en yaklat anbu yd u. He rh al de bir zam anl ar ok daha ne eli ve ko nu k an dama ben onu tanmadan ok nce tamamiyle tkenmiti.

    O gece Bayan Jellyby sakin sakin ktlarna bakmay ve kah-vesini imeyi asla brakmayacakm gibi geldi bana. Oday ele ge-irdiimizde saat on iki olmutu ve temizlik asndan yle cayd-rc bir grnm vard ki yorgunluktan bitkin den Caddy toz-larn ortasna oturup alamaya balad. Ama ok gemeden kendi-ni toparlad ve yatmadan nce adeta mucizeler gerekletirdik.

    Sabahleyin, be iein, biraz suyla sabunun ve azckderleyip toparlamann yardmyla oda gayet ho grnyordu.Sade kahvalt ok neeli geti, Caddy de byleyiciydi. Ama birtanem geldiinde hayatmda hi onunki kadar gzel bir yz gr-mediimi dndm -hl da yle dnyorum.

    Yukarda ocuklar iin kk bir ziyafet hazrladk, Peepy'yimasann bana oturttuk, onlara Caddy'yi gelinliiyle gsterdik,ellerini rpp bartlar, Caddy onlardan ayrldn dnerekalad ve biz onu almas iin Prens'i getirene kadar onlara sarlpdurdu -ama ne yazk ki Peepy Prens'i srd. Aada tarifsiz birAdab- muaeret gsterisi iinde olan Bay Turveydrop ltfedip

    Caddy'yi kutsad ve olunun mutluluunu kendisine borlu oldu-unu, bu uurda kendini feda ettiini hamime anlatmak iin elin-den geleni yapt. "Beyefendiciim," dedi Bay Turveydrop, "bugenler benimle birlikte oturacaklar; evim onlar da barndrabile-cek kadar byk, atmn koruyuculuundan mahrum kalmaya-caklar. Keke -siz ne demek istediimi anlarsnz nk mehurstadm Prens Regent' hatrlarsnz- keke olum Adaba dahafazla nem veren bir ailenin kzyla evlenseydi; ama Kader ite!"

    Bay ve Bayan Pardiggle da davetliydiler -Bay Pardiggle bolyelekli, kirpi sal, inat tipli bir adamd; yksek bas sesiyle ken-di kk katksndan, Bayan Pardiggle'n kk katksndan, beoullarnn kk katklarndan sz ediyordu. Salar her zamankigibi geri taranm olan ve akaklarndaki kntlar her zamankin-den daha fazla parlayan Bay Quale de oradayd; hayal krklna

    uram bir ktan ziyade Bayan Wisk adnda gen -en azndanbe k r- bir han mn nia nls olar ak orada bu lunu yord u. Hami m,Bayan Wisk'in misyonunun, btn dnyaya erkeklerin misyonu-nun kadnlarn misyonu olduunu gstermek olduunu syledi;hem kadnlarn hem de erkeklerin yegne misyonuysa hayr top-lantlarnda birtakm saptamalarn ilan etmekti. Misafir says az-d ama Bayan Jellyby'nin evinde beklenecei zre hepsi kendile-rini sadece hayr ilerine adamt. Bu anlattklarmn haricindebon es i arpk , elb ise sin in fiy at et ike ti hl zer inde dur an, sonderece pis bir hanm daha vard; Caddy bu kadnn ihmal ettiievinin le gibi bir karmaa iinde olduunu, kilisesininse mis gi-bi, te rt emiz ol duunu syledi. Herk es in kar de i olmay mis yon

    edindiini syleyen ama geni ailesinin btn yelerine soukdavranan ok kavgac bir beyefendi de grubu tamamlyordu.

    Bylesi bir olayla bu kadar alakasz bir grubu hibir yarat-clk dehas bir araya getiremezdi. Evcimenlik misyonu gibimanasz bir misyon tahamml edebilecekleri son eydi; kah-valtya oturmadan nce Bayan Wisk byk bir kmsemeyle,kadnn misyonunun sadece Ev hayatnn dar sahasyla snrlolduunun dnlmesinin ona zulmeden Erkein irkin biriftirasndan ibaret olduunu bildirdi. Bir baka acayiplik dehibir misyon sahibinin -herkesin misyonu karsnda kendin-den gemeyi misyon edinmi olan Bay Quale haricinde- ba-

    kalarnn misyonlaryla zerrece ilgilenmemesiydi. Bayan Par-diggle, fakirlerin grtlaklarna kp, onlara deli gmlei giydi-rir gibi iyilik etmenin yegne amaz yol olduunu dnyor-du; Bayan Wisk ise dnyann izleyebilecei en iyi yolun Kad-n ona zulmeden Erkein klesi olmaktan kurtarmak olduukansndayd. Bu esnada Bayan Jellyby Borrioboola-Gha'danbak a eyl er g re n o sn rl bak a sn a g l ms ey er ek ot ur u-yordu.

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    23/268

    Ama imdi Caddy'nin nasl evlendiini anlatmak yerine evednerken yaptmz konumalar geliyor aklma. Hep birlikte ki-liseye gittik ve Bay Jellyby onu kolunda mihraba getirdi. YalBay Turveydrop'un tren esnasnda, biz nedimelerin arkasnda,sol kolunun altnda tuttuu apkas (ii bir top namlusu gibi pa-pazl ara evril mi ti) ve kr an aln n pe ru u na doru it erek yuka-

    r kalkan gzleriyle omuzlar dik, kaskat duruunu, sonra da bi-zi selamlayn ne kadar anlatsam az. Endam pek hatr saylrolmayan, tavrlar da gayet aksi grnen Bayan Wisk treni birKadnn hatalarnn bir listesini dinler gibi nefret dolu bir yzledinledi. Sakin gl ve ltl gzleriyle Bayan Jellyby mevzuy-la en alakasz grnen kiiydi.

    cap ettii gibi kahvltya geri dndk; Bayan Jellyby'yleBay Jellyby masann iki bana oturdular. Caddy ocuklar tekrarkucaklamak ve artk soyadnn Turveydrop olduunu sylemekiin yukarya kmt. Ama bu bilgi Peepy iin ho bir srprizolaca yerde, kendini srtst yere atp debelenmesine nedenolunca onun da kahvalt masasna kabul edilmesi ricasna izin

    vermekten baka arem kalmad. Aaya inip kucama oturdu;Bayan Jellyby ocuun nlne bakarak "Seni yaramaz Peepy,seni kk irret domuz!" dedikten sonra hi istifini bozmad.Yannda getirdii Nuh'u (kiliseye gitmeden nce ona hediye et-tiim gemiden almt) tepetaklak arap kadehlerine batrp em-mesi haricinde ok usluydu.

    Hamim, yumuak huyluluu, hzl idraki ve dostane yzy-le o sevimsiz grubu bile ho bir hale getirdi. Hibirisi kendi ko-nusu haricinde bir eyden sz etme, hatta o konuyu bile iinde

    baka ey ler de olan bir d ny an n paras olar ak grme bec eri si-ne sahip deildi ama hamim btn lakrdlar Caddy'yi cesaret-

    lendirecek, hadiseyi ereflendirecek bir ekle sokmay baardve hepimizi kahvaltdan yzmzn akyla kartt. O olmasaydne yapardk, dnmeye bile korkuyorum; gelinle gveyi hakirgren btn o insanlarla ve Adab marifetiyle kendini hepsindenstn gren Yal Bay Turveydrop'la halimiz nice olurdu?

    En nihayet zavall Caddy'nin gitme zaman geldi, btn e-yalar onu ve kocasn Gravesend'e gtrecek iki atl arabayayklendi. Caddy'nin bu feci evden bir trl ayrlamamas ve

    b y k bir e fk at le an ne si ni n bo yn un a sar lp kal mas bize tes iretti.

    "Artk senin dikte ettirdiklerini yazamayacam iin zg-nm, Anne," dedi Caddy hkrarak. "Umarm beni balam-ndr."

    "Ah Caddy, Caddy!" dedi Bayan Jellyby, "sana defalarca bir

    ocuk tuttuumu, artk bu meselenin kapandn syledim.""Bana azck da olsa kzgn olmadndan eminsin, deil miAnne? Bana, gitmeden nce, emin olduunu syle."

    "Kk aptalck," dedi Bayan Jellyby, "kzgn grnyormuyum, kzmaya niyetim var m, kzacak zamanm var m? Naslolsun?"

    "Ben gittikten sonra Babama iyi bak Anne!"Bayan Jellyby kendini tutamayarak bu kaprise gld. "Ne

    romantik ocuksun," dedi, hafife Ca ddy'ni n srtn svazlayarak."Hadi, git artk. Aramzda dargnlk filan yok. Gle gle, Caddy,mutluluklar!"

    Sonra Caddy babasna sarld ve sanki ac eken zavall bir

    ocuu avutur gibi yanan yanana dayad. Btn bunlar hol-de vuku buluyordu. Babas onu brakt, mendilini kartt ve ba-samaklara oturup ban duvara dayad. Umarm duvarlarda biravuntu bulmutur. Bana yle gibi gelmiti.

    Sonra Prens ona kolunu uzatt ve byk bir heyecan ve say-gyla, o anda ezici bir Adap ierisinde olan babasna dnd.

    "Sana tekrar tekrar teekkr ediyorum, baba!" dedi Prens,elini perek. "Evliliimiz adna gsterdiin ltuf ve alaka iin sa-na minnettarm, seni temin ederim, Caddy de minnettar."

    "ok," dedi Caddy hkrarak. "o-ok!""Sevgili olum," dedi Bay Turveydrop, "ve sevgili kzm,

    be n va zi fe mi ya pt m . O aziz Ka d n n ruh unu n yu ka r da n biz -leri seyretmesi ve senin sevgin benim iin yeterli telafidir. Ba-na kar olan vazifelerinizi akstamayacaksmz, deil mi evlatla-rm?"

    "Asla, sevgili babacm!" diye bard Prens."Asla, asla, sevgili Bay Turveydrop!" dedi Caddy."Zaten," dedi Bay Turveydrop, "mnasibi de budur. Evlat-

    larm, evim sizindir, kalbim sizindir, neyim varsa sizindir. Sizi as-

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    24/268

    la brakmayacam; bizi ancak lm ayrabilir. Sevgili olum, sa-nrm bir hafta almamay dnyorsun, deil mi?"

    "Bir hafta, sevgili babacm. Haftaya bugn evdeyiz.""Sevgili yavrum," dedi Bay Turveydrop, "izin ver, bu durum-

    da bile, sana mutlak bir dakiklik salk vereyim. Baz balantlarkaybetmemek lazm; okullar ihmal edildi mi ktye giderler."

    "Haftaya bugn le yemeinde evdeyiz, baba.""Gzel!" dedi Bay Turveydrop. "Yatak odanzda ate, be-nim dairemde de yemek bulacaksnz, sevgili Caroline'cm.Evet, evet, Prens!" byk bir havayla olunun itiraz etmesinemahal vermiyor. "Sen ve Caroline'cmz binann st tarafndakendinizi garip hissedebilirsiniz, bu yzden de o gn benim da-iremde yemek yiyeceksiniz. Tanr sizi korusun!"

    Arabaya binip uzaklatlar; Bayan Jellyby'ye mi yoksa BayTurveydrop'a m daha ok hayret ettim bilemiyorum. Bu konu-da konutuumuzda Ada'yla hamimin de benimle ayn durumdaolduklarn grdm. Ama yola koyulmadan nce Bay Jellyby'denok ince ve beklenmedik bir iltifat aldm. Holde yanma gelip

    iki elimi birden tuttu, samimiyetle skt ve azn iki kere at.Ne de me k ist edi in i yle iyi an lamt m ki, bira z heyec an lana-rak, "Rica ederim, efendim. Szn etmeye demez!" dedim.

    "Umarm bu evliliin sonu iyi gelir, hami," dedim, mzbir likte ev e d ne rk en .

    "Umarm yle olur, kk kadnck. Sabr. Greceiz.""Bugn rzgr Doudan m esiyor?" diye sorma cesaretini

    gsterdim.tenlikle glerek "Hayr," dedi."Sanrm sabahleyin Doudan esiyordu," dedim.Tekrar "Hayr," dedi; bu sefer gzelim de byk bir gvenle

    "Hayr," dedi ve sar salarnn arasndaki ieklerle Bahara benze-

    yen o gzel ban sallad. "Dou rzgrlarn da pek bilir, benimirkin sevgilim," dedim, hayranlkla onu perek-elimde deildi.

    Sadece bana duyduklar sevgiden byle dediklerini biliyo-rum, hem ok uzun zaman nceydi. Hatralarn derinliklerindenekip kartmama ramen yazmadan edemeyeceim, nk ba-na ok byk zevk veriyor. Birilerinin olduu bir yerde asla Do-u rzgr olamayacan sylediler bana; Dame Durden nereyegitse oraya gne ve yaz gelir dediler.

    XXXI. Blm

    HEMRE VE HASTA

    Eve dneli fazla zaman gememiti ki bir akam yukar oda-ma, Gharley'nin yazma altrmalarnn nasl gittiine bir gz at-maya ktm. Mrekkepli kalem zerinde doal bir hkimiyetiolmadndan, eline ald her kalem acayip bir biimde canla-nyormu, olmadk yerlere gidiyormu, durup mrekkep akt-

    yormu, binek eei misali saa sola yalpa vuruyormu gibi g-rnen Charley iin yaz yazmak usandrc bir iti. Charley'ningen elinin nasl ihtiyar harfler yazdn grmek tuhaft; ylebu ru u k, yle kr k, yl e bzi i mt ki to mb ul ve yuvar lackelinden kan harfler. Yine de Charley baka konularda einerastlanmadk bir uzmanla ve grdm en hamarat kk par-maklara sahipti.

    "lerleme var, Charley," dedim, 'O' harfinin kareye, gene,armuta benzedii, her tarafa kaykld altrmalara bakarak,"unu bir yuvarlayabilirsek, mkemmele ulaacaz, Charley."

    Sonra bir 'O' ben yazdm, bir tane de Charley yazd; kalem

    Charley'nin yapt harfi doru dzgn kavuturmayp, birleimyerini dmledi."Dert etme, Charley. Zamanla dzelir."Altrmas bittii iin Charley kalemini masaya brakt; ar-

    yan elini ap kapad; yar gurur yar kukuyla sayfaya ciddi cid-di bakt; sonra kalkp dizlerini bkerek bana selam verdi.

    "Teekkr ederim, hanmefendi. Jenny adnda fakir birinitanyor muydunuz acaba, hanmefendi?"

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    25/268

    "Kocas tulacysa tanyorum Charley.""Biraz nce ben dardayken gelip benimle konutu ve onu

    tandnz syledi, hanmefendi. Benim gen leydinin hizmet-isi olup olmadm sordu -gen leydi derken sizi kastediyordu-be n de ev et , de di m ha n me fe nd i. "

    "Buralardan ayrldn zannediyordum, Charley."

    "Gitmiti ama eski oturduklar yere tekrar geri dnd -Lizde gelmi. Liz adnda birini tanyor muydunuz, hanmefendi?""Adn bilmiyorum ama sanrm onu tanyorum, Charley.""O da yle syledi!" dedi Charley. "kisi de geri dnmler,

    hanmefendi. Oradan oraya aylak aylak gezip durmular.""i bulamamlar, yle mi, Charley?""Evet, hanmefendi." Charley altrmalarndaki harfleri ba-

    na bakan gzleri kadar yuvarlayabilseydi harika olurlard. "Bu fa-kir kadn sizi grmek midiyle iki gndr evin yaknlarna ge-liyormu ama siz yoktunuz. Sonra beni grm. Dar karkenbeni gr m , ha n me fe nd i, " de di Cha rley, b y k me mn un iy etve gurur ifade eden ksa bir glle, "ve sizin hizmetiniz oldu-

    umu dnm!""Ciddi misin, Charley?""Evet, hanmefendi!" dedi Charley, "hem de ok ciddi-

    yim." Charley saf bir neeyle tekrar gldkten sonra gzlerini yi-ne iyice yuvarlad ve benim hizmetime yakacak ekilde ciddi-leti. Onun arballa hakkn vererek gencecik yz ve vcu-duyla karmda duruunu; ciddi tavrlarnn altndan yer yer ken-dini ok ho bir biimde gsteren ocuksu cokusunu grmektenhi bkmyordum.

    "Onu nerede grdn, Charley?" dedim.Kk hizmetimin yz allak bullak oldu, "Doktorun mu-

    ayenehanesinin orda, hanmefendi," dedi. nk Charley hlmatem elbisesi giyiyordu.

    Tulacnn kars hasta mym diye sordum ama CharleyHayr, dedi. Bakas hastaym. Saint Albans'a kadar yayan gel-mi, buradan da nereye gideceini bilmiyormu. Fakir bir ocuk,dedi Charley. Annesi, babas, kimsesi yokmu. "Babamdan son-ra Emma'yla ben de lseydik, Tom da onun gibi olurdu, han-mefendi," dedi Charley, yuvarlak gzlerinde yalarla.

    505

    "Onun iin ila m alyormu, Charley?""ocuun da bir keresinde onun iin bu iyilii yaptn sy-

    ledi, hanmefendi," dedi Charley.Kk hizmetimin yz yle hevesliydi, bana bakarken sa-

    kin elleri birbirlerine yle sk sarlmlard ki dncelerini oku-makta zorlanmadm. "Madem yle, Charley," dedim, "Jenny'ninevine gidip neler olduunu grsek iyi olacak."

    Charley'nin bonemi ve tlm getiriindeki abukluk vebeni gi yd ir dikt en sonr a ke nd i kal n al na sar np ace leyle k kyal bir hanm grnmne brn ne kadar istekli olduunuyeterince belli ediyordu. Bylece Charley'le ben kimseye bir eysylemeden birlikte dar ktk.

    Souk, frtnal bir geceydi, aalar rzgrda sarslyordu.Birka gndr ksa aralklarla, btn gn de durmamacasna ya-mur yamt. Ama o srada yamur kesilmiti. Hava ksmen al-mt ama ok kasvetliydi -hatta tam tepemizde grnen beyldz bile. Kuzeyde ve birka saat nce gnein batt kuzeyba-tda hem gzel hem de fena, solgun, lgn bir k vard; iine

    doru, kabarrken durgunlaan bir deniz gibi, uzun ve durgunbu lu t dalgalar uza nyor du . Lo nd ra tar afl ar nda b t n kar anl kboluun z er in de kzl bir ayd n lk vard; bu iki k ara sn dak iztlk ve krmzya alan n, ehrin grnmeyen binalarndave sokaklarnda dolaan binlerce sakininin yzlerine yansyandnyad bir yangndan yayld hissi olduka rktcyd.

    Ksa bir sre sonra bama gelecekleri o gece tahmin etmemmmkn deildi. Ama bahe kapsnda durup gkyzne bak-tktan sonra yola koyulduumuzda, bir an iimde sanki o ana ka-dar olduumdan farklymm gibi anlalmaz bir his belirdiinisonradan hep hatrladm. Tam o anda ve tam orada bu hisse ka-p ld mdan em in im . O za mand an ber i bu hiss i he p oras yla, o

    anla ve bunlarn barndrdklar armlarla; ehrin uzaktan ge-len sesleriyle, bir kpein havlamasyla ve amurlu tepeden inentekerlek sesleriyle balantl dndm.

    Cumartesi gecesiydi; bizim gittiimiz yerde oturanlarn oubir ye rlere iki imeye gitmi ti. Ora y nce ki se fe rd en dah a sa-kin buldum ama sefaletinden bir ey kaybetmemiti. Ocaklar ya-nyordu ve solgun mavi bir k saan boucu duman zerimizeiniyordu.

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    26/268

    Penceresinde clz bir mum yanan kulbeye geldik. Kapyalp ieri girdik. len bebein annesi, yatan yannda, canszatein bir kenarnda oturuyordu; karsnda srtn ocaa dayamsefil bir ocuk yere melmiti. Kolunun altnda dertop olmukrk bir apka tutuyordu; kendini stmaya alrken kapylape nc er ey i zan g rta cak kad ar tit riy ord u. Ev nceki se fe rd en dah abask t ve ok bas kn sal ks z bir ko ku su vard .

    Kapdan ieri girip kadnla ilk konutuumda tlm kaldr-mamtm. ocuk birden ayaa kalkt, gzle grlr bir aknlkve korkuyla bana bakt.

    Hareketi yle hzlyd, nedeninin ben olduum yle belliy-di ki daha fazla yaknlamayp olduum yerde durdum.

    "Artk mezarla felan gitmem," diye mrldand ocuk;"Gitmem, o kadar!"

    Tlm kaldrp kadnla konutum. Alak sesle bana, "Sizona bakmayn, hanmefendi. Birazdan kendine gelir," dedi, son-ra ona dnp "Jo, Jo, neyin var?" diye sordu.

    "Onun neden geldiini biliyorum," diye bard ocuk.

    "Kimin?""Ordaki leydinin. Beni mezarla gtrmek iin geldi. Mezar-

    la gitmem. Adn sevmiyom. Ya beni gmerse." Yeniden titre-meye balad, duvara dayand iin btn kulbeyi titretiyordu.

    "Btn gn byle ileri geri konuup durdu, hanmefendi,"dedi Jenny usulca. "O ne biim bak yle! Bu benim szn et-tiim leydi, Jo."

    "yle mi?" dedi ocuk alev alev gzlerinin zerine kolunukaldrp beni pheyle inceleyerek. "tekine benzettim. Aynbo ne , ayn elbis e dei l, ama t ek in e be nz et ti m. "

    Hastalk ve dertlerden vaktinden nce nasibini alm kk

    Charley'ciim bonesiyle aln kartmt; bir sandalye alp ses-sizce ocua gtrd ve yllarn hemiresi gibi onu oturttu. Birhemireden tek fark o gencecik yzyle ocuun gvenini ka-zanmasyd.

    "Sylesene!" dedi ocuk. "Bu leydi teki leydi deil mi?"Charley alkn hareketlerle ocuun zerindeki paavralara

    eki dzen vererek onu olabildiince stmaya alrken baniki yana sallad.

    "Ya!" dedi ocuk. "Deildir yleyse.""Bir yardmm dokunur mu diye bakmaya geldim," dedim.

    "Neyin var?""Donuyom," dedi ocuk, yabanl bakyla beni szerek,

    "sonra yanyom, sonra donuyom, sonra yanyom, ama yle ok ki.Sanki uykum var, etraf dnp duruyo -azm kuruyo- kemikle-rim szm szm szlyo."

    "Buraya ne zaman geldi?" diye sordum kadna."Bu sabah, hanfendi, onu kasabann giriinde buldum.

    Londra'dan tanyordum. Di mi Jo?""Yapayalnz-Tom'dan," dedi ocuk.Gzlerini ve dikkatini sadece ksa sreliine odaklayabili-

    yordu. ok gemeden yine kafasn drmeye, glkle saasola evirmeye ve yar uykudaym gibi konumaya balad.

    "Londra'dan ne zaman geldi?" diye sordum."Londra'dan dn geldim," dedi ocuun kendisi, ate bas-

    m, yz kzarmt. "Bi yerlere gidiyom.""Nereye gidiyor?" diye sordum.

    "Bi yerlere," diye yineledi ocuk daha yksek sesle. "te-ki leydi bana altn verdiinden beri, oraya git dediler, burayagit dediler, her yerden kovdular. Bayan Snagsby srekli benitakip ediyo, beni kovalyo -ben ona n'aptm?- hepsi beni takipediyo, kovalyo. Sabahtan akama, hepsi. Ben de bir yerlere gi-diyom. Bir yerlere. Yapayalnz-Tom'da bana Stolbuns'dan gel-diini sylemiti o leydi, ben de Stolbuns Yoluna saptm. Hep-si bir."

    Btn konumalarn Charley'ye bakarak bitiriyordu."Ne yapmak lazm?" dedim, kadn bir kenara ekerek. "Bir

    amac olsa, nereye gittiini bilse bile bu halde hibir yere gide-

    mez.""Ha lye sormusunuz, ha bana," dedi, efkatle ona baka-rak. "Belki ller konuabilse daha iyi cevap verir. Ona acdmiin btn gn burada tuttum, ekmekle ila verdim, Liz onu ala-cak birilerini bulmaya gitti (gzelim yatakt a yatyor - onun o-cuu ama benim diyorum); ama onu burada uzun sre tutamamnk kocam eve gelip onu burada bulursa tekme tokat daratar, epeyce de cann yakar. Hah! te, Liz dnd!"

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    27/268

    O konuurken teki kadn aceleyle ieri girdi ve ocuk git-mesinin beklendiini hissederek ayaa kalkt. Kk ocuk nezaman uyand, Charley yanna gidip onu yataktan ne zaman, na-sl ald da balad, bilmiyorum. Sanki Tom ve Emma'yla birlikteBayan Blinder'n tavan arasnda oturuyormu gibi ana bir tavr-la yapyordu bunlar.

    Kadnn arkada saa sola gitmi, oradan oraya yollanm, elibo d nm t . lk ba ta oc uu kab ul et me k iin vak tin er ke n ol-duunu, sonra da ok ge olduunu sylemilerdi. Bir memur onubak a bir memura , o me mu r da onu tek rar ilk me mu ra havale ed ipdurmutu; bana yle geldi ki ikisi de vazifelerini yerine getirmekyerine herkesi balarndan savmak iin ie alnm olmallard.Bunlarn ardndan, koa koa geldii iin nefes nefese "Jenny, se-nin efendi yolda, benimki de ondan fazla geride deil, Tanr o-cua yardm etsin, nk bizim yapacak bir eyimiz kalmad," de-di korkuyla. Eline be kuru sktrdlar, ocuk bilinsiz, yarminnettar, yar dalgn ayaklarn sryerek evden kt.

    "ocuu bana ver, canm!" dedi annesi Charley'ye, "ok te-

    ekkr ederim! Jenny, sana iyi geceler! Gen leydi, efendimgrtlama kmezse, ara sra gider frnn yanna bakarm, her-halde ocuk orada olur, sabah da bakarm!" Telala dar kt;sonra yanndan geerken, kendi evinin kapsnda sarho kocasgeliyor mu diye endieyle yola bakp, bebeini pplar ve onaninni sylerken grdk onu.

    Kadnlarn ban derde sokarm diye kalp onlarla konuma-ya korkmutum. Ama Charley'ye ocuu lme terk edemeye-ceimizi syledim. Ne yaplmas gerektiini benden ok daha iyibil en ve a bukl u u da ak l sel imine de nk olan Char le y hz lan d,tula frnna az kala Jo'yu yakaladk.

    Sanrm yolculuuna koltuunun altnda kk bir bohay-la balam, sonra onu ya kaybetmi ya da aldrmt. nk iyi-ce hzlanan yamurda ba ak gitmesine ramen apkasn birboha gibi ko lt u un un al tn da ta yo rdu . On a sesl en ince du rd uve ben yanna yaklatmda yine korktu; akmak akmak gzle-rini bana dikti, hatta titreme nbetini bile kesti.

    Ondan bizimle gelmesini rica ettim, geceleyin ona snacakbir yer bul aca m z sy ledim .

    "Sncak yer istemiyom," dedi; "lk tulalarn arasnda ya-tabilirim."

    "Ama orada yatarsan leceini bilmiyor musun?" dedi Char-ley.

    "Her yerde lyolar," dedi ocuk. Evlerde liiyolar -o yeri-ni bilir; ona gs ter dim - Yapay alnz -Tom' da ynla lyolar. Be-nim anladm, yaadklarndan ok lyolar." Sonra bouk birsesle Charley'ye fsldad. "Madem teki leydi deil, yabancolan da deil. U kiiler mi yani?"

    Charley biraz korkuyla bana bakt. Olan bana yle dik dikbakn ca be n de kor ka r gibi ol mu t um .

    Ama onu ardmda dnp peimize takld; zerindebel li bir et ki m ol du u nu far k ed in ce dorudan ev e gi tti m. Pe kuzak deildi; sadece tepenin zerindeydi. Yanlz bir kiiye tesa-df ettik. Yardm olmadan eve gidebileceimizden emin deil-dim; ocuun admlar ok kararsz ve sarsakt. Yine de hi sz-lanmyordu ve garip gelecek ama, kendini umursamyor gibiydi.

    Onu bir dakikalna holdeki sedirin bir kesine, etrafnda-

    ki rahata ve aydnla hayret denemeyecek bir kaytszlkla bakarvaziyette brakp hamimle konumak iin oturma odasna gittim.Orada Bay Skimpole'u grdm, sk sk yapt gibi haber verme-den, posta arabasyla gelmiti; bu ziyaretlerinde yannda giyecekde getirmez, gerekli eyleri bakalarndan dn alrd.

    ocua bakmak iin hemen benimle birlikte odadan kt-lar. Hizmetkrlar da hole toplanmlard; ocuk, Charley'nin ya-nnda, bir hendekte bulunmu yaral bir hayvan gibi titriyordu.

    "ok ac bir durum," dedi hamim, ona bir iki soru sorup,eliyle gzlerini tetkik ettikten sonra. "Ne diyorsun, Harold?"

    "eri almasan daha iyi olur," dedi Bay Skimpole.

    "Ne demek istiyorsun?" diye sordu hamim, sertleir gibiolarak."Sevgili Jarndyce," dedi Skimpole, "beni bilirsin; ben ocu-

    um. Hak ediyorsam beni azarla. Ama byle eylere temeldenkarym. Doktorken de yleydim. Gvenli olmadn biliyor-sun. Feci atei var."

    Bay Skimpole tekrar oturma odasna ekilmi ve bu szleribiz aya ktayken, piy ano ta bu re si ne ot ur mu vaz iyet te sy lem it i.

  • 7/30/2019 Charles Dickens - Kasvetli Ev 2

    28/268

    510

    "ocuka bulacaksnz," dedi Bay Skimpole bize neeylebakar ak . "Ol abi lir ama be n bir o cuu m ve asla ba ka bir eymi -im gibi davranmaya kalkmadm. Onu kapnn nne koyarsanzgeldii yere brakm olursunuz. imdikinden daha kt olmaz.Hatta isterseniz daha iyisini yapabilirsiniz. Ona alt peni, be i-lin ya da be pound on ilin verin -aritmetiki sizsiniz- ve ondankurtulun!"

    "Ne yapacak peki?" diye sordu hamim."Valla," dedi Bay Skimpole omuzlarn silkip, sevimli se-

    vimli glerek, "ne yapar bilmem. Ama eminim bir eyler yapa-caktr."

    "imdi, u dnce sana ok korkun gelmiyor mu," dedihamim, ona iki kadnn sopu vermeyen gayretlerini aceleyle an-latmtm, "u dnce sana korkun gelmiyor mu," aa yuka-r yryp salarn darmadan ederek, "bu sefil mahluk birmahkm olsayd, hastanesinin kaplar ona ardna kadar ak ola-cakt ve krallktaki her hasta ocuk gibi bakm yaplacakt."

    "Sevgili Jarndyce," dedi Bay Skimpole, "dnya ilerinde ga-

    yet basit dnen benim gibi bir mahluktan gelecek u sorununkusuruna bakma ama madem yle ocuk neden mahkm deil?"

    Hamim durup yznde hayret ve kzgnlk karm tuhafbir bak l a ona bak t .

    "Zannmca, gen dostumuz pek ince fikirli deil," dedi BaySkimpole, utansz bir itenlikle. "Bana yle geliyor ki kendinihapse attrmak iin enerjisini olmadk eylere ynlendirse hemdaha akllca, hem de bir bakma daha saygdeer davranmolurdu. Hem iin iine macera ruhu ve bir nevi iirsellik de kar-rd."

    "Herhalde," dedi hamim, o huzursuz yryn srdre-

    rek, "dnyada senin gibi bir ocuk daha yoktur.""Gerekten byle mi dnyorsun?" dedi Bay Skimpole,"Bence de! Ama itiraf etmeliyim ki gen dostumuzun kendisineak olan bylesi bir iirsellii neden elinin tersiyle ittiini anla-myorum. Kukusuz doutan gelme bir itah vardr -sal da-ha iyi olduunda muhtemelen ok itahldr. Gzel. Dostumu-zun doal le yemei saatinde, gen dostumuz topluma yleder, 'Am; rica etsem kanz karp beni besler misiniz?' B-

    tn kak sisteminin dzenlenmesini kendi zerine alm olanve dostumuz iin de bir kak bulunduran toplum o ka kart-maz; bu yzden de gen dostumuz 'Ka zorla alrsam kusuru-ma bakmayn,' der. Bana bu yanl ynlendirilmi enerji vakasgibi geliyor, iinde bir miktar mantk, bir miktar da romantizmvar; gen dostumuz -herkesin yapabilecei gibi- zavall bir so-kak ocuu olmak yerine, bylesi bir vakay temsil eden biri ol-sayd benim daha fazla ilgimi ekerdi."

    "Bu ara